Blog & Haberler

Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 17.07.2020 tarihli ve 2019/40 sayılı kararıyla Karayolları Trafik Kanunu’nun Zorunlu Trafik Sigortasına ilişkin 90 ve 92. maddelerinde yer alan “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadeleri iptal edilmiştir.

Bu iptal kararının, trafik kazalarından kaynaklı tazminat davalarında bir süredir uygulanan ve sigorta şirketlerinin tazminat sorumluluğunu azaltan bu yüzden birçok hukukçunun sorunlu bulduğu uygulamaları etkileyeceği ve uygulanmaz hale getireceği aşikardır.

İptal kararının içeriğine göre, sigorta şirketlerinin trafik kazalarından doğan sorumluluğunda -öncelikle- Karayolları Trafik Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanacak; tazminatların belirlenmesinde artık Genel Şartlara başvurulmayacaktır.

PEKİ ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARI SONRASI ZORUNLU TRAFİK SİGORTASINDAN KAYNAKLI TAZMİNAT DAVALARINDA UYGULAMA NASIL OLACAKTIR?

Bu durumda davalarda Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri, Karayolları Trafik Kanunu Hükümleri ile genel şartların bu kanunlara aykırı olmayan hükümleri ile Yargıtay’ın genel şartların yürürlüğe girmesinden önceki içtihatları uygulanarak karar verilecektir.

ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARININ TRAFİK KAZASI SONRASINDA ALINACAK MALULİYET RAPORLARINA ETKİSİ NASIL OLACAKTIR?

İptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında, 01.06.2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartlar ile bu genel şartlara göre belirlenen özürlülük ölçütü yönetmeliği ve engelliler yönetmeliğinin uygulanma imkânı kalmamıştır.  Bu durumda Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ve Üniversite hastanelerinin Adli Tıp bölümlerinden uzman doktor heyetlerinden rapor alınması gerekecektir.

Şöyle ki;

Trafik Kazası (Haksız Fiil),

  • 10.2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sakatlık İşlemler Tüzüğü,
  • 10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliği,
  • 09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak rapor düzenlenecektir.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında uygulanmaya başlanan TRH – 2010 (Türkiye Kadın-Erkek Hayat) ile 1.8 teknik faiz ve vergilendirilmiş belgeli gelirin sunulmaması halinde asgari ücretin nazarı dikkate alınacağına ilişkin uygulama ortadan kalkmıştır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1989/4-586 E. 1990/199 K. sayılı kararı ve Yargıtay 17. ve 4. Hukuk Dairelerinin yerleşmiş içtihatları çerçevesinde P.M.F. tablosu (Yaşam Tablosu – 1931) esas alınacak, davacının veya vefat eden kişinin muhtemel yaşam süresi belirlenecek, davacının veya vefat edenin geliri her yıl %10 artırılıp %10 ıskonto edilerek belirlenecek değer dikkate alınarak işlemiş dönem hesaplanacaktır.

Gelir bakımından ise davacının gelirini asgari ücretin üstünde olduğunu ispat etmesi halinde bu ücret dikkate alınacak ve ilgili meslek odalarından, vergi dairesinden, meslek kuruluşlarından kaza tarihindeki sürekli/net kazanç durumu sorulabilecektir. Çalışılmadığının tespiti halinde ise asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılacaktır.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI DERHAL VE DEVAM EDEN DAVALARDA UYGULANACAK MIDIR?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 153. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi kararları resmi gazetede yayımlandıktan sonra derhal yürürlüğe girer. Bu  iptal kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idari makamları, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Ve yine HMK 33. maddesi gereği Anayasa Mahkemesinin iptal kararları, derdest kararlarda derhal uygulanacaktır. Anayasa Mahkemesi Kararları usûli kazanılmış hakların istisnasını oluşturur.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralının yalnızca lafza bakılarak yorumlanması hukuk devleti ilkesine ters düşebilir.

Av. Oğuzhan KARA

Kayı Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Benzer yazılar :

Anayasa Mahkemesinin Belirsiz Alacak Davasıyla İlgili Yeni Kararı

ANAYASA MAHKEMESİNİN BELİRSİZ ALACAK DAVASININ HUKUKİ YARAR YOKLUĞU SEBEBİYLE HEMEN REDDEDİLMEMESİ GEREKTİĞİNE DAİR UYGULAMAYA YÖN VERECEK ÖNEMLİ KARARI Anayasa Mahkemesinin...

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Dair Kanunda Tanınmış Hakkın Kötüye Kullanılması

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların,...

Terk Nedeniyle Açılacak Boşanma Davalarının Şartları Nelerdir?

Terk nedeni, Türk Medeni Kanunu’nun 164. Maddesinde yer almaktadır. Madde içeriği şu şekildedir : Terk – Madde 164 : ‘Eşlerden biri,...

Sgk’nın Muvazaalı Boşanma Nedeniyle Borç Tahakkuk Etmesi

ÖLÜM AYLIĞI (DUL VE YETİM AYLIĞI) NEDİR? ÖLÜM AYLIĞI KİMLERE BAĞLANIR? Ölüm aylığı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu 32 ve 35. Maddeleri...