Trafik Sigorta Poliçelerinden Kaynaklanan Davalarda Görevli Mahkeme

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlüğe girmeden önce Yargıtay’ın yerleşik kararlarında Kasko Sigortası, zorunlu mali mesuliyet sigortası yönünden görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu kabul etmekteydi.  Ancak 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte(6502 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarih 28.5.2014 tarihidir.) sigorta sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar yönünden görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir. Fakat Tüketici Mahkemelerinin görevli olması için hukuki ilişkinin ticari ve mesleki amaçla hareket eden gerçek veya tüzel kişilerle TÜKETİCİLER arasında kurulması gerekmektedir.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesine göre “ tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

  • 6502 Sayılı Kanunun 73. Maddesine göre bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Ancak bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığını kabul etmek için taraflardan birinin tüketici olması gerekmektedir.
  • Yargıtay’ın Tüketici Mahkemeleri ve Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu durumlara ilişkin emsal kararları aşağıda sunulmuştur. Buna göre ,6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılan davalar bakımından Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu görülecektir. Yine 6502 sayılı kanuna ve Yargıtay kararlarına göre hukuki ilişkinin sigorta sözleşmesinden kaynaklanmasının Tüketici Mahkemelerinin görevli olması için tek başına yeterli olmadığı ,taraflardan birinin TÜKETİCİ olması gerektiği görülmektedir.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 18.4.2016 tarihli 2016/2798 Esas- 2016/4683 Karar sayılı ilamında “… Somut uyuşmazlıkta davalı şirketin, kendisine ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile davacı sigorta şirketince sigortalandığını, sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu aracı hasar gören üçüncü kişi için ödenen bedelin, aracın alkollü ve ehliyetsiz sürücüye kullandırıldığı iddiası ile sigortalıdan rücuan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre davalı şirket olup mesleki amaç ile hareket ettiği, taraflar arasında tüketici işlemi bulunmayıp sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. “ (http://www.kazanci.com/ (erişim tarihi: 10.06.2016)

Yine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2016/1963 Esas- 2016/4413 Karar sayılı İlamı 12.04.2016 Tarihli Kararında özetle : “.TRAFİK KAZASI SONUCUNDA KASKO SİGORTASI KAPSAMINDA DAVALIYA ÖDENEN HASAR BEDELİNİN İADESİ (Davanın 6502 S.K.’nun Yürürlük Tarihi Olan 28.5.2014 Tarihinden Önce 18.3.2014 Tarihinde Açıldığı/Davacı ve Davalının Sigorta Poliçesinin Tarafı Olduğu Davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. Maddelerinde Sayılan Hususlardan Olduğu Anlaşılmakla Uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde Görülüp Sonuçlandırılması Gerektiği)

GÖREVLİ MAHKEME (Trafik Kazası Sonucunda Kasko Sigortası Kapsamında Davalıya Ödenen Hasar Bedelinin İadesi İstemi – Davacı ve Davalının Sigorta Poliçesinin Tarafı Olduğu Davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. Maddelerinde Sayılan Hususlardan Olduğu Anlaşılmakla Uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde Görüleceği)

HASAR BEDELİNİN İADESİ İSTEMİNDE GÖREV (Davanın 6502 S.K.’nun Yürürlük Tarihi Olan 28.5.2014 Tarihinden Önce 18.3.2014 Tarihinde Açıldığı/Davacı ve Davalının Sigorta Poliçesinin Tarafı Olduğu Davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. Maddelerinde Sayılan Hususlardan Olduğu Anlaşılmakla Uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde Görülüp Sonuçlandırılması Gerektiği)

ÖZET : Dava, trafik kazası sonucunda, kasko sigortası kapsamında, davalıya ödenen hasar bedelinin, iadesi istemine ilişkindir.Davanın, 6502 Sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 28.5.2014 tarihinden önce 18.3.2014 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin, davacı şirkete kasko sigortası ile sigortalı olan aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucunda, araç sahibi davalıya tazminat ödendiği, ancak, aracın kiralık olarak kullanıldığı, kiralamanın sigorta poliçe kapsamında olmadığını ileri sürerek, ödenen tazminatın iadesi istemiyle dava açtığı, davacı ve davalının sigorta poliçesinin tarafı olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

DAVA : Taraflar arasındaki davada, Bakırköy 5. Asliye Hukuk ve Bakırköy 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, trafik kazası sonucunda, kasko sigortası kapsamında, davalıya ödenen hasar bedelinin, iadesi istemine ilişkindir.

Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.

Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamında kalmadığı gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.

Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.

Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde “sigorta sözleşmeleri” düzenlenmiştir.

Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanun’un amacı içerisinde yukarda tanımları verilen bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.

Somut olayda, davanın, 6502 Sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 28.5.2014 tarihinden önce 18.3.2014 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin, davacı şirkete kasko sigortası ile sigortalı olan aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucunda, araç sahibi davalıya tazminat ödendiği, ancak, aracın kiralık olarak kullanıldığı, kiralamanın sigorta poliçe kapsamında olmadığını ileri sürerek, ödenen tazminatın iadesi istemiyle dava açtığı, davacı ve davalının sigorta poliçesinin tarafı olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

Her ne kadar, görev uyuşmazlığı, tüketici mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasında ise de, görev kamu düzenine dair olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Dosyada, asliye ticaret mahkemesi tarafından verilen bir görevsizlik kararı yok ise de, tüketici ve asliye hukuk mahkemelerinin, verilen görevsizlik kararları ile davadan çekildikleri ve 6100 Sayılı HMK’nın 22/2. maddesi uyarınca da Yargıtayca yargı yeri belirlenmesi gerektiğinden, Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak tayin edilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.” Şeklinde karar verilmiştir. ((http://www.kazanci.com/ (erişim tarihi: 10.06.2016)

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/7027

K. 2015/10725

T. 15.10.2015

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait davalıya kasko sigortalı aracının karıştığı kazada hasarlandığını, aracının kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 39.029,22 TL hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401 maddesinden itibaren sigorta ile ilgili düzenlemenin bulunduğu, yine 1453. maddeden itibaren mal sigortalarına ilişkin düzenlemelerin bulunduğu, 1459 maddesi ve devamında da tazminat ilkelerinin düzenlendiği, Sigorta Hukukunun ayrıntılı şekilde Ticaret Kununu’nda düzenlendiği, dava konusu olayın kaza sigortasından dolayı olduğu, Tüketici Kanunu 3. maddesinin (l) bendindeki sigorta sözleşmesi kapsamına girmediği ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği ve Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.

6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.

Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olduğu, davacının somut olayda aracını kiraya vermiş olsa dahi TTK’nun 11. ve 12. maddeleri anlamında ticari işletme yürütmediği ve tacir olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu, mahkemece tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. (http://www.kazanci.com/ (erişim tarihi: 10.06.2016)

20. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/3520

K. 2016/5331

T. 10.5.2016

DAVA : Taraflar arasındaki davada Bakırköy 1. Tüketici ve Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.

Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesince, TTK’nın 1483. maddesi gereğince davanın ticaret mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.

Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ise dava tarihinde 6502 Sayılı Kanun’un yürürlükte bulunduğu ve davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.

Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Kanun’un 2. maddesinde; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.

6502 Sayılı Kanuna göre, davalı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan sigortacılık hizmeti ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.

6502 Sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve dair hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü sebebiyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir.

Somut olayda, davacı vekilinin, davalının aracının davacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığı, davalının ehliyeti bulunmadığı halde aracı kullanırken kaza yaptığı, bu nedenle, karşı tarafın zararının şirketlerince ödendiğini ileri sürerek ödenen zararın davalıdan tahsili istemiyle dava açtığı ve dava tarihi olan 25.7.2014 tarihi itibariyle, yürürlüğe girmiş olan, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

20. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/1963

K. 2016/4413

T. 12.4.2016

• TRAFİK KAZASI SONUCUNDA KASKO SİGORTASI KAPSAMINDA DAVALIYA ÖDENEN HASAR BEDELİNİN İADESİ (Davanın 6502 S.K.’nun Yürürlük Tarihi Olan 28.5.2014 Tarihinden Önce 18.3.2014 Tarihinde Açıldığı/Davacı ve Davalının Sigorta Poliçesinin Tarafı Olduğu Davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. Maddelerinde Sayılan Hususlardan Olduğu Anlaşılmakla Uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde Görülüp Sonuçlandırılması Gerektiği)

• GÖREVLİ MAHKEME (Trafik Kazası Sonucunda Kasko Sigortası Kapsamında Davalıya Ödenen Hasar Bedelinin İadesi İstemi – Davacı ve Davalının Sigorta Poliçesinin Tarafı Olduğu Davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. Maddelerinde Sayılan Hususlardan Olduğu Anlaşılmakla Uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde Görüleceği)

• HASAR BEDELİNİN İADESİ İSTEMİNDE GÖREV (Davanın 6502 S.K.’nun Yürürlük Tarihi Olan 28.5.2014 Tarihinden Önce 18.3.2014 Tarihinde Açıldığı/Davacı ve Davalının Sigorta Poliçesinin Tarafı Olduğu Davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. Maddelerinde Sayılan Hususlardan Olduğu Anlaşılmakla Uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde Görülüp Sonuçlandırılması Gerektiği)

ÖZET : Dava, trafik kazası sonucunda, kasko sigortası kapsamında, davalıya ödenen hasar bedelinin, iadesi istemine ilişkindir.Davanın, 6502 Sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 28.5.2014 tarihinden önce 18.3.2014 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin, davacı şirkete kasko sigortası ile sigortalı olan aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucunda, araç sahibi davalıya tazminat ödendiği, ancak, aracın kiralık olarak kullanıldığı, kiralamanın sigorta poliçe kapsamında olmadığını ileri sürerek, ödenen tazminatın iadesi istemiyle dava açtığı, davacı ve davalının sigorta poliçesinin tarafı olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

DAVA : Taraflar arasındaki davada, Bakırköy 5. Asliye Hukuk ve Bakırköy 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, trafik kazası sonucunda, kasko sigortası kapsamında, davalıya ödenen hasar bedelinin, iadesi istemine ilişkindir.

Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.

Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamında kalmadığı gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.

Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.

Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde “sigorta sözleşmeleri” düzenlenmiştir.

Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanun’un amacı içerisinde yukarda tanımları verilen bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.

Somut olayda, davanın, 6502 Sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 28.5.2014 tarihinden önce 18.3.2014 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin, davacı şirkete kasko sigortası ile sigortalı olan aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucunda, araç sahibi davalıya tazminat ödendiği, ancak, aracın kiralık olarak kullanıldığı, kiralamanın sigorta poliçe kapsamında olmadığını ileri sürerek, ödenen tazminatın iadesi istemiyle dava açtığı, davacı ve davalının sigorta poliçesinin tarafı olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

Her ne kadar, görev uyuşmazlığı, tüketici mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasında ise de, görev kamu düzenine dair olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Dosyada, asliye ticaret mahkemesi tarafından verilen bir görevsizlik kararı yok ise de, tüketici ve asliye hukuk mahkemelerinin, verilen görevsizlik kararları ile davadan çekildikleri ve 6100 Sayılı HMK’nın 22/2. maddesi uyarınca da Yargıtayca yargı yeri belirlenmesi gerektiğinden, Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak tayin edilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu olayda da 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açıldığı için Ticaret Mahkemesi görevlidir.

20. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/2798

K. 2016/4683

T. 18.4.2016

DAVA : Taraflar arasındaki davada Bakırköy 5. Tüketici ve Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan sigortalıya yönelik rücuan tazminat istemine ilişkindir.

Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesince, tarafların mesleki amaçla hareket ettiği tüketici olarak sayılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

6502 Sayılı Kanun’un 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Bir hukukî işlemin sadece 6502 Sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı şirketin, kendisine ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile davacı sigorta şirketince sigortalandığını, sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu aracı hasar gören üçüncü kişi için ödenen bedelin, aracın alkollü ve ehliyetsiz sürücüye kullandırıldığı iddiası ile sigortalıdan rücuan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.

Buna göre davalı şirket olup mesleki amaç ile hareket ettiği, taraflar arasında tüketici işlemi bulunmayıp sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18.4.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu kararda taraflardan biri tüketici olmayıp davacı da davalı da sigorta şirketi olduğu için rücuen tazminata ilişkin bu davada görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olacaktır.

KAYNAKÇA

Kazancı İçtihat Bilgi Bankası http://www.kazanci.com/

Benzer yazılar :

Kiralanan Taşınmazın İcra Yoluyla Tahliyesi (Temerrüt Nedeniyle Tahliye)

Kiralanan taşınmazın, kira borçlarının ödenmemesi sebebiyle tahliye edilmesinin uygulamada iki tane yolu vardır. Bunlardan ilki ve icra yoluyla tahliyeye nazaran daha zahmetli...

Trafik Kazası Nedeni İle Yaşanan Psikolojik ve Psikiyatrik Rahatsızlıklar Maddi Tazminat Kapsamında mıdır?

Trafik kazaları nedeni ile mağdurlar, sürekli ve geçici olmak üzere farklı şekillerde bedensel zarara uğramaktadırlar. Kişiler, bedensel zararlar sebebi ile...

Boşanma dilekçesi örneği

BOŞANMA DAVASI ve BOŞANMA DİLEKÇESİ Boşanma dilekçesi, evliliği yasal olarak sonlandırmak isteyen kimselerin mahkemeye başvurmak için elinde bulundurması gereken bir belgedir....

Mirasbırakanın haksız kazandırmaları nedeniyle Tenkis davası ve özellikleri

Bilindiği üzere bizim ülkemizde miras konusu geçmişten beri mirasçılar arasında büyük sıkıntılara yol açmış ve yol açmaya da devam etmektedir....