Trafik Kazalarında Yaralanan Kişiler, Maluliyetlerin Artması Durumunda Tekrar Dava Açabilirler mi?

Trafik kazaları nedeni ile mağdurlar, sürekli ve geçici olmak üzere farklı şekillerde bedensel zarara uğramaktadırlar. Kişiler, bedensel zararlar sebebi ile maddi ve manevi olarak zarara uğramakta olup, bu zararların tazmini amacı ile hem maddi hem de manevi tazminat davaları açılabilmektedir. Trafik kazası sonucunda yaralanan kişilerin hak kazandıkları tazminat miktarlarının belirlenebilmesi amacı ile maluliyetlerine ilişkin olarak sigorta şirketine başvuru aşamasında belirli hastanelerden, dava aşamasında ise Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekmektedir.

Tazminata konu miktarın belirlenebilmesinde en önemli ölçütlerden biri olan maluliyet oranının hesaplanması esnasında göz önünde bulundurulması gereken unsurların değerlendirmeye tabi tutulup tutulmadığının dikkatle incelenmesi gerekmektedir.

Trafik kazası nedeni ile cismani olarak zarar gören mağdur kişiler açmış oldukları davalarda, belirlenen maluliyetleri oranında yapılan hesaplamalar sonucunda belirlenen tazminatlara hak kazanmaktadırlar. Mağdur kişi maluliyet raporunda belirlenen yüzdeye göre hesaplanmış tazminatını alacaktır.

Ancak bazı durumlarda, mağdur kişinin açmış olduğu davanın sonuçlanmasından sonra maluliyetinde değişiklikler meydana gelmektedir. Kişinin tazminat davası esnasında alınmış olan maluliyet raporunda belirtilenden daha ağır etkiler ortaya çıkmaya başlayabilmektedir.

Bu durumda ise, kesinleşmiş bir karar da olması durumunda mağdur tazminat talebinde bulunan kişinin talebinin tam karşılanmış olmayacağı, dava sonrasında artan maluliyetini söz konusu tazminatın karşılayamayacağı ortadadır. Kişinin henüz doğmamış bir hakkından vazgeçemeyeceği ilkesi gereğince, mağdurun artan maluliyet oranının gözetilerek tekrar alınacak bir rapor ve ilk dava sonrasında devam eden tedavilerini ve hastane evraklarını da bildirir şekilde, maluliyet artışı sebebi ile doğacak tazminatı talep edilebilecektir.

Konu ile ilgili olarak, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17.01.2017 tarih ve 2017/13399 E.-2017/198 K. sayılı kararında; “Davacı, 25.07.2011 tarihinde açmış olduğu … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/776 Esas sayılı davası ile 04.06.2008 tarihli aynı kazayla ilgili olarak aynı davalı aleyhine fazlaya dair haklarını saklı tutarak maluliyet sebebiyle 20.000 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, 20.10.2011 tarihli ibranameyle 22.152,64 TL bedel karşılığında davalıyı kayıtsız şartsız ibra etmiş, 20.10.2011 tarihinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ve 2 yıl içerisinde 06.06.2013 tarihinde işbu davayı açmıştır. Davacı işbu davayı açarken tazminat miktarı belirlenmeden doğmamış haktan feragatin mümkün olmadığını belirtmekle birlikte, maluliyetinin arttığı iddiasına da dayanmıştır. Zarar görenin zararı öğrenmesinde amaç, zararın mahiyeti (kapsamı) ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, davayı ciddi ve objektif şekilde desteklemeye ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olmasıdır. “Gelişen durum” aynı olaya dair olarak zaman içinde zararın artması veya yeni zararların doğması halidir. Bundan ayrı, zarar görenin kendi imkanlarıyla ya da başkasının yardımıyla zarar verici fiilin sonuçlarının gidişini ve kesinleşen durumu değerlendirebilmesi gerekir. Özellikle vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belli bir açıklığa kavuşmaktadır.

Somut olayda davacının sunmuş olduğu … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 06.09.2011 tarihli özürlü sağlık kurulu raporuna göre davacının… kompresyon fraktürü teşhisiyle %13 oranında sürekli malul kaldığı belirlenmiştir. İşbu davada mahkemece aldırılan . … Kurumu Başkanlığı'nın 04.09.2013 tarihli raporunda ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği (… Sağlık İşlemleri Tüzüğü)'ne göre davacının L2 kırığı sebebiyle %31.2 oranında sürekli malul kaldığı tespit edilmiştir. Mahkemece … Kurumu Başkanlığı'ndan alınan rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez. Davacı, feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen durum bulunduğu tespit edildiği takdirde tazminata hak kazanabilir. Bu durumda mahkemece, davacının davadan feragat ettiği 20.10.2011 tarihinden sonraki tüm tedavi evrakları da getirtilerek, gerekirse davacının muayenesi de sağlanarak davadan feragat tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranı kaza tarihinde yürürlükte bulunan … Sağlık İşlemleri Tüzüğü'ne göre belirlenmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” denilerek, söz konusu alacağın ne şekilde kanıtlanabileceği ve mağdurun artan maluliyet sebebi ile kesinleşmiş karar olsa dahi tazminat talep edebileceği belirtilmiştir.

 

trafik kazası avukatı ankara, avukat avukatankara boşanma avukatı

Benzer yazılar :

İstinaf Mahkemelerine Başvururken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Bilindiği üzere 20.07.2016 tarihi itibariyle istinaf mahkemeleri faaliyete geçti. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenen istinaf temyiz gibi olağan bir...

Geçit Hakkı Nedir? Taraflar Aralarında Geçit Hakkı Kurulması Hususunda Sözleşme Yapabilir Mi?

Geçit hakkı Türk Medeni Kanunun 747.md ve devamında tanımlanmıştır. Geçit hakkında, taşınmaz sahibi, malik olan kişinin, genel yola bağlantısı olmayan...

Nişanın Bozulması ve Manevi Tazminat

Günümüz yaşantısında, evliliğin bir önceki aşaması olan nişanlılığın hukuki tanımı, nişanlılığın kurulmasına kanunun yüklediği sonuçlar, nişanın bozulması ve tarafların hakları...

Kravat İndiriminin Kalkması Ve Yeni Gelen Değişiklikler

TÜRK CEZA KANUNU VE CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNDA 27.05.2022 TARİHİNDE YAPILAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER 27.05.2022 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 7406 Türk Ceza Kanunu...