Örneklerle Boşanma Sebepleri

Aile hukuku kendine özgü katı kuralların uygulandığı bir alandır.

Boşanma sebepleri Genel Boşanma Sebepleri ve Özel Boşanma Sebepleri olarak ayrılmaktadır.

Zina Sebebiyle Boşanma, Tmk madde 161:

Bu boşanmada süreler önemlidir. 6 ay ve beş yıllık süreler olup bu süreler hak düşürücü sürelerdir.

  • Devam eden zina eylemlerinde süre son eylemden başlar.
  • Her türlü delille ispatlanabilir. Aynı otelde kalmak gibi. Sevgi mesajları, el ele tutuşma zinayı ispatlamaz. Bunlar güven sarsıcı davranış olabilir ama zina değildir.
  • Sadakat yükümlülüğü evlilik sona erene kadar devam eder. Boşanma davası açıldıktan sonra eşler zina yaparsa bu eylem ayrı bir dava ile dava konusu edilebilir.
  • Zinanın ispatlanmış olması boşanma kararı için yeterlidir. Ayrıca evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığına bakılmaz.
  • Zinadan sonra eş, zina yapanı affedebilir. Bu eylemden sonra eşler aynı evde yaşamaya devam ederse affetmiş sayılırlar. Aynı evde karı koca gibi yaşamak aynı yatak odasını paylaşmak gerekir. Yoksa aynı evde ayrı odalarda küs olarak çocuklar için bir arada bulunmak zinayı affetmek anlamına gelmez.
  • Eşcinsel ilişkiler zina mahiyetinde değildir. Karşı cinsle ilişki olmalıdır. Bunlar haysiyetsiz hayat sürmek kapsamındadır.
  • Zinanın iradi bir eylem olması gerekir ve cinsel ilişkinin gerçekleşmesi gerekir.
  • Nüfus kayıtları, telefon kayıtları, hts kayıtları, otel kayıtları, zinayı ispatlamak için önemli delildir. Fotoğraflar, whatsapp kayıtları delildir. Her delilin açıkça yazılması, hasredilmesi ve getirilmesinin istenmesi gerekir. Soyut delil” ibaresi geçerli kabul edilmez. Örneğin ziynet eşyası davasında mutlaka “yemin” deliline dayanmak gerekir.

Hakim dayanılmayan bir delili getirmez. Zira boşanma kamu düzenine ilişkin bir durum değildir. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Boşanmada resen araştırma yapılmaz.

  • Zina durumunda maddi tazminat ve manevi tazminat verilir.

Ama çok tartışılan bir konu olmakla beraber davalıya “tedbir nafakası” da verilir (Tmk madde 169 gereğince). Ama başka birisiyle yaşadığı ortadaysa vermemek gerekir. Bunun da gerekçelendirilmesi doğru olacaktır.

Bu durumda nafaka verildiğinde genellikle düşük miktarda nafaka verilmektedir.

  • Zina yapsa bile çocuğun üstün menfaati gerektiriyorsa velayet verilebilir.
  • Zina nedeniyle boşanma ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası terditli açılabilir. Önce zina incelenir. Zina nedeniyle boşanma ispatlanırsa hakim diğeri hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verir.
  • Eşlerden biri zina sebebiyle diğer eş evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle dava açmışsa kusur incelemesi yapılır. Bu durumda diğer eş daha fazla kusurluysa zina yapan eş tazminat bile alabilir.
  • Zina ve hayata kast nedeniyle boşanma davası açılır ve ispatlanırsa mal rejimi davasında indirim yapılabilir.

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma:

Bu boşanma türünde eşlerden birinin diğerinin hayatına kastetmesi gerekir.

  • Öldürmeye niyet edilmiş olması gerekir.
  • Ceza davasının sonucu beklenmeli ve ona göre karar verilmelidir.
  • Öldürme kastı eşe yönelik olmalıdır. Çocuğa, eşin ailesine yönelik bir kast bu boşanma türünün gerçekleşmesini sağlamaz.
  • Afla birlikte bu dava da düşer.
  • 6 ay ve 5 yıllık hak düşürücü süre vardır.

Pek Kötü Davranış Sebebiyle Boşanma:

 Hayata kast nedeniyle boşanmada öldürme kastı vardır. Burda ise ağır bir şiddet uygulanmaktadır. Zulüm, işkence olmalı, ağır hakaretler olmalı örneğin eşinin hayat kadını olduğunu söylemek gibi.

  • Kocasını ayyaşlıkla suçlamak, silahla tehdit, vücudunda sigara söndürmek, ters ilişkiye zorlamak gibi toplumda eşinin bakire olmadığını söylemek gibi…
  • 6 aylık ve 5 yıllık hak düşürücü süreler vardır.
  • Bu boşanma sebebinde de afla dava hakkı düşer.

Küçük Düşürücü Suç İşlemek ve Haysiyetsiz Hayat Sürmek Sebebiyle Boşanma Tmk 163:

  • Bu boşanma sebebinin diğer eş yönünden hayatı çekilmez hale getirmesi gerekir. Eşlerin her ikisi de dolandırıcılık yapıyorsa bu sebebe dayanılamaz.
  • Utanç verici bir suç olmalı örneğin rüşvet, irtikap, zimmet, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti, sahtecilik, kasten adam öldürme, cinsel taciz vs gibi

Bu eylemlerin evlilik tarihinden sonra olması gerekir. Evlenmeden önce işlenmiş evlendikten sonra öğrenilmiş ise butlan sebebidir.

Ceza davasının sonucunun beklenmesi doğru olur.

  • Sürekli olarak haysiyetsiz hayat sürmek de boşanma sebebidir. Tek eylem değil süreklilik olmalıdır.

Bir kez alkol almak, sosyal içicilik, haysiyetsiz hayat sürmek anlamına gelmez ama ayyaşlık bu kapsama girer süreklilik vardır.

Terk Sebebiyle Boşanma:

Ağır şartlara tabi bir boşanma sebebidir.

  • Eşin evi terk ettiği tarihten itibaren dört ay geçmeli dört ayın sonunda eve dön ihtarı çekilmelidir.
  • Döneceği yerin adresi belirtilmiş olması ihtarın ulaşmış olması lazım. Bağımsız konut temin edilmiş olması gerekir. İki ay içinde dönmediği takdirde dava açılacağının açıkça yazılmış olması gerekir ihtara..
  • Terkin ispatı zordur. Davalı dönmemekte haklı olduğunu ispatlayabilir.
  • 6 aylık süreye hakim resen bakar. İhtar noter aracılığıyla da çekilebilir. Mahkeme kararıyla değişik işten de gönderilebilir.
  • Dönüş ücretlerinin gönderilmiş olması gerekir. Yol parası, yanında çocukları varsa onların yol parası, bir gecelik konaklama ücreti, yeme içme ücreti, yurt dışından gelecekse vize ücreti, pasaport ücreti, bilet ücreti vs karşılanmış olmalı ve eline ulaşmış olması gerekir.
  • Temin edilen bağımsız konutun yaşam koşullarının uygun olası gerekir. Tuvaleti, banyosu olmayan bir eve dönmesini beklemek haksızlık olur. Gerekirse keşif yapılmalıdır.

Anne ve babanın evine çağıramazsın. Bağımsız konut olmalıdır. Dönen eşin evi hazır bulması gerekir.

  • Hakim ihtar çekerken süreye bakmaz. Davada bakar süre şartlarına uyulup uyulmadığına.
  • Buradaki terkin evlilik birliğini devam ettirmemek yönünde terk olmalıdır.
  • İhtarın samimi olması gerekir.
  • Terk nedeniyle boşanma davası başka bir boşanma davasıyla “terditli” açılamaz. Zira bu ihtarı gönderen eş “seni affettim” gel demektedir.
  • Terk durumunda manevi tazminata hükmedilmez.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma:

Eşin akıl hastası olması ve diğer eş için de bu hastalığın çekilmez hale gelmiş olması gerekir. Çekilmez hale gelmemişse bu sebebe dayanılmaz.

  • Ayrıca hastalığın iyileşme imkanı olmadığının hekim raporuyla tespit edilmiş olması gerekir. Bu raporun resmi sağlık kuruluşunda içinde psikiyatri uzmanının da olduğu hekimler tarafından verilmiş olması gerekir. Özel hastane raporu kabul edilmez. En iyisi adli tıptan raporu almaktır.
  • Evlenmeden önce var olan akıl hastalığı “butlan sebebi” olur.
  • Evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davası açılması ve eşin akıl hastası olduğunun anlaşılması halinde bu eşin “taraf sıfatı olmayacağından davanın ıslah edilerek” akıl hastalığı sebebiyle boşanma davasına çevrilmesi gerekir. Ehliyeti olmayan kişiye kusur izafe edilemez. Akıl hastalığı varsa başka sebeple boşanma kararı verilmez.
  • Akıl hastalığı sebebiyle boşanmada tazminat verilmez. Geliri varsa yalnızca yoksulluk nafakası verilir.

Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Sebebiyle Boşanma:

Ortak hayatın sürdürülebilmesinin kendilerinden beklenmeyecek şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekir.

  • Şiddetli geçimsizlik bu boşanma davasının alt türüdür.
  • Genel bir boşanma türüdür. Her türlü delille ispatlanabilir.
  • Evliliğin diğer eş için çekilmez hale gelmesi gerekir. Dava açıldıktan sonraki olaylar dikkate alınmaz. Onların ayrıca dava konusu edilip birleştirilmesi gerekir.
  • Dava açıldıktan sonra bir araya gelme durumu aftır. Eve dön ihtarı çekmek, davadan feragat etmek yine af olarak değerlendirilir.
  • Kişi kendi kusuruna dayanarak dava açamaz. Mutlaka az da olsa karşı tarafın kusurunun ispatlanması gerekir. Ben zina yaptım diyerek kişi dava açamaz. Davalı tarafın davaya itirazının da “hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde” olmaması gerekir.

Kadın sürekli dayak yiyorsa diğer eş kusurludur. Fakat kadının ben boşanmak istemiyorum demesi artık hakkın kötüye kullanılmasıdır. Bu durumda artık boşanmanın kabul edilmesi gerekir.

  • Eşlerin boşanma, barışma müzakeresi için bir araya gelmesi af değildir. Fakat evinin önüne güller dökmeyi af olarak değerlendirmek gerekir.
  • Diğer eşin kendini korumak maksadıyla tepki mahiyetinde olan davranışları kusur olmaz. Örneğin şiddete uğrayan kadının hakaret etmesi tepki mahiyetindedir. Kusur oluşturmaz.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Örnekler:

  • Alay etmek; kilo ile, boy ile, saç ile alay etmek, fino gibisin demek
  • Başkalarıyla kıyaslamak, sırları açıklamak (aile sırlarını açıklamalı)
  • Dedikodu yapmak; muska yapmak, yaptırmak, büyü yaptırmak
  • Eşi kumarcılıkla, kötü yolda olmakla, sadık eş- sadakatsizlikle suçlamak
  • Eşin ailesine hakaret etmek, hakarete sessiz kalmak
  • Sevgisiz davranmak, başkasını sevdiğini söylemek, sevmediğini söylemek, evlilikten sıkıldığını söylemek
  • Çocuklar arasında ayrım yapmak, baskıcı davranmak, belirli tarikatlara ve derneklere katılmaya zorlamak
  • Telefonla görüştürmemek, kapı kilitlemek
  • Eşin koleksiyonlarını yok etmek
  • Terk etmek, uzaklaşmak, eşi ailesinin yanına bırakmak, arayıp sormamak
  • Hastalığıyla ilgilenmemek, doğumda yanında olmamak, ilgilenmemek, çocuğu aldırmaya zorlamak
  • Üvey çocuğa kötü davranmak
  • İlgisizlik de kusurdur.
  • Eve sürekli olarak geç gelmek
  • Cinsel beraberliğe yaklaşmamak (kimden kaynaklandığının ispatlanması gerekir, rapor alınması gerekir. Kişiden kaynaklandığının ispatlanamaması durumunda Yargıtay erkekten kaynaklandığını kabul ediyor. Rapor alınması zorunludur).
  • Hastalık boşanma sebebi değil ama tedavi olmamak boşanma sebebidir. Ağız kokusu mantarı var fakat tedavi olmuyorsa eş, boşanma sebebidir.
  • Her türlü ekonomik şiddet boşanma sebebidir. Kadının maaş kartına el koymak boşanma sebebidir.

Benzer yazılar :

Tapuda Mesken, İş Veya Ticaret Yeri Olan Bağımsız Bölüm, Hangi Durumlarda İş Yeri Olarak Kullanılabilir?

634 Sayılı Kat Mülkiyetleri Kanunu’nun 24. Maddesi “YASAK İŞLER” başlıklı olup kat maliklerinin uymakla yükümlü oldukları bağımsız bölümlerin kullanımı ile...

Cevap Dilekçesi Vermeyerek Delil Bildirmeyen Davalı Delil Bildirme Hakkını Kaybeder

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.04.2016 tarihinde vermiş olduğu kararında; cevap dilekçesi vermeyerek delil bildirmemiş olan davalı, gerek asıl ispat gerekse...

Terör Eylemlerinden Zarar Gören Vatandaşların Tazminat Hakları

Devletin terörle mücadele faaliyetinden dolayı zarar görenler veya terör eylemlerinden dolayı zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin ...

Fahiş Miktarda Düzenlenen İştirak Nafakası İstinaf/Temyiz Edilebilir

Türk Medeni Kanunu’muzun 182/2. maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim...