Miras Hukuku Avukatı Ankara

miras hukuku dava avukat 1122

Halk arasında da çok meşhur olan “ölüm hak, miras helal” tabiri tam olarak miras hukukunun temelini oluşturmaktadır. Miras bırakanın ölümü ile malvarlığı ve hak/borçlarının mirasçılarına intikal etmesi ile birçok uyuşmazlık meydana gelmektedir. İşte tam olarak bu uyuşmazlıklar Miras Hukuku’nun temelini oluşturmaktadır. Miras hukuku, 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 495-682. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

MİRAS NEDİR?

Ölen kişinin ardından bıraktığı malvarlığı, alacakları ve borçlarının tamamı günlük dilde miras olarak adlandırılmaktadır. Miras Hukuku da gerçek bir kişinin ölüm veya ölüme benzer haller (gaiplik gibi) gerçekleştiğinde tüm malvarlığı, alacakları ve borçlarının mirasçılara intikali(geçiş) ve buna ilişkin uyuşmazlıkları düzenleyen bir özel hukuk dalıdır.

MURİS KİMDİR?

Muris, ölen kişi, miras bırakan kişi anlamına gelmektedir. Her ne kadar muris tabiri kanunda geçmemekteyse de Miras Hukuku alanında sıklıkla kullanılmaktadır. Muris, (yani miras bırakan) yalnızca gerçek kişiler olabilir. Tüzel kişiler miras bırakan olamaz.

KİMLER MİRASÇI OLABİLİR?

Kanunumuzda yasal ve atanmış mirasçı olarak iki tür mirasçılık düzenlenmiştir.

  • YASAL MİRASÇILIK

Mirasbırakanın kanun gereği mirasçısı olan kişilere yasal mirasçı denilir. Türk Medeni Kanunu’na göre yasal mirasçılar; Kan hısımları, Sağ kalan eş, Evlatlık ve Devlettir.

Hukuken yasal mirasçı olan tek tüzel kişilik devlettir. Devlet haricindeki tüm tüzel kişiler yalnızca atanmış mirasçı olabilmektedir.

Türk Medeni Kanunu “zümre sistemi” uygulamaktadır. Buna göre;

  • Birinci Zümre: Miras bırakanın alt soyu birinci derece mirasçıdır. Çocuklar eşit olarak mirasçıdır. Miras bırakandan önce ölen bir çocuğu varsa, o çocuğun miras hakkı kendi çocuklarına geçmektedir.
  • İkinci Zümre: Miras bırakanın anne ve babası ikinci zümreyi oluşturmaktadır. Anne ve baba eşit olarak miras hakkına sahiptir. Anne ve baba, miras bırakanın alt soyu bulunmaması halinde mirasçı olabilmektedir.
  • Üçüncü Zümre: Altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük babalarıdır. Bunlar, eşit olarak mirasçıdırlar. Miras bırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır.

Görüleceği üzere kanun zümre sistemi uygulayarak, yalnızca bir önceki zümreye mensup mirasçının bulunmaması halinde alt zümreye geçiş hakkı tanımıştır. Bir önceki zümrede mirasçı bulunması halinde bir sonraki zümre mirasçı olamaz.

  • EŞİN MİRASÇILIĞI

Sağ kalan eş zümre mirasçısı olmayıp her zümre ile birlikte mirasçı olma hakkına sahiptir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, miras bırakanın ölümü halinde, sağ kalan eşin diğer mirasçılarla birlikte miras hukukundan kaynaklanan miras haklarının yanında, öncelikle evlilik birliğinden kaynaklı aile hukukuna dair haklarının olmasıdır.  Bu nedenle mirasın pay edilmesinden önce sağ kalan eş ile miras bırakan arasındaki evlilik birliğine ilişkin olarak öncelikle mal rejiminin tasfiye edilmesi gerekmektedir. Çünkü miras bırakanın mallarının bir kısmı, daha miras hukuku hükümlerine tabii olmadan önce, aile hukuku hükümleri gereğince sağ kalan eşe aittir.

Sağ kalan eş, birlikte bulunduğu zümreye göre miras bırakana aşağıdaki oranlarda mirasçı olur:

  1. Miras bırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte biri,
  2. Miras bırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısı,
  3. Miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamı eşe kalır.

TMK Md. 181 uyarınca boşanan eşler birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar. Aynı şekilde boşanan eşlerin birbirleri lehine yaptıkları ölüme bağlı tasarruflar da kanun gereği kendiliğinden ortadan kalkar lakin söz konusu ölüme bağlı tasarrufta eşlerin boşanması durumunda dahi geçerli olacağına dair bir hüküm bulunması halinde işbu tasarruf geçerliliğini korur.

Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölmesi durumunda ölen davacının mirasçılarından birinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun saptanması durumunda eşlerin birbirlerine karşı yasal mirasçılığı devam eder.

  • DOĞMAMIŞ ÇOCUĞUN MİRAS HAKKI

TMK Md. 582 gereğince ceninin sağ ve tam doğumu halinde mirasçı olabilmektedir. Ölü doğum halinde mirasçılık söz konusu olmayacaktır.

  • EVLİLİK DIŞI DOĞAN ÇOCUĞUN MİRAS HAKKI

Evlilik dışı doğan çocuk ile baba arasında soybağı, tanıma veya hâkim kararı ile kurulmuş ise birbirlerine mirasçı olabilirler. Evlilik dışı doğan çocuğun miras payı evlilik içi hısımlardaki gibi işleyecektir.

MİRAS PAYLARI NASIL HESAPLANIR?

Miras payı oranları, miras bırakanın eşinin sağ olup olmamasına göre değişmektedir. Yukarıda da açıkladığımız üzere, sağ kalan eş hangi derecenin mirasçılık hakkı var ise, o zümreyle birlikte mirasçı olur. Eğer miras bırakanın eşi yoksa bütün mirasını birinci derecedeki alt soyu alır ve mirası eşit olarak bölüşürler. Miras bırakanın altsoyu ve eşi yoksa miras ikinci derecedeki anne ve babaya geçer ve mirası eşit olarak paylaşırlar.

Ancak anne ve babadan biri vefat ederse onların payını kendi altsoyu yani miras bırakanın kardeşleri alır. Miras bırakanın, birinci ve ikinci derecede hiç yasal mirasçısı yoksa miras üçüncü derecedeki büyükanne ve büyükbabaya kalır ve bunlar da mirası eşit olarak paylaşırlar.

Ancak eğer sağ kalan eş varsa, bu durumda miras payı eşin mirasçılığı başlığında açıkladığımız şekilde değişmektedir.

SAKLI PAY NEDİR?

Miras bırakanın mirasının belirli bir oranı üzerinde tasarruf etmesi, yasal mirasçıların korunması adına sınırlanmıştır. Saklı pay mirasçıları TMK Md. 505’te sayıldığı üzere miras bırakanın altsoyu, ana ve babası ile eşidir. Bu kişilerin mevcut olmadığı bir durumda miras bırakan tüm terekesinde sınırsız şekilde tasarruf edebilir.

Saklı pay aşağıdaki oranlardan ibarettir:

  1. Altsoy için yasal miras payının yarısı,
  2. Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
  3. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçüdür.

Eskiden miras bırakanın kardeşlerinin de saklı pay hakkı bulunurken, 2007 yılında yapılan değişiklikler ile kardeşlerin saklı payları kaldırılmıştır.

ÖLÜME BAĞLI YAPILAN BAZI TASARRUFLAR

Miras bırakan, öldükten sonra mal varlığının nasıl tasarruf edileceğini önceden belirlemek isteyebilir. Bu nedenle ölmeden önce paylaştırmaya ilişkin bir takım şartlar belirleyebilir. İşte miras bırakanın ölmeden önce yapmış olduğu bu işlemlere ölüme bağlı tasarruf denilmektedir. Ölüme bağlı tasarruflar şunlardır;

  • VASİYETNAME

Vasiyetname, miras bırakanın ölümünden sonra yapılmasını istediği hususları içeren tek taraflı bir hukuki işlemdir. Miras bırakan ölümünden önce istediği zaman vasiyetnamesinden dönebilmektedir. Vasiyetname düzenleyebilmek için öncelikle kişinin vasiyetname yapabilme ehliyeti bulunması gerekmektedir. Bu anlamda TMK Md. 502 gereğince; kişinin ayırt etme gücüne sahip olması ve 15 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. 3 çeşit vasiyetname vardır:

  • RESMİ VASİYETNAME

TMK Md. 532-537 arasında düzenlenen resmi vasiyetname; noter, sulh hukuk hâkimi ya da yetkili resmi memur önünde yapılmalıdır ve 2 tanığın katılması gerekmektedir.

  • EL YAZILI VASİYETNAME

TMK Md. 538 uyarınca el yazılı vasiyetname düzenlenirken mutlaka yazıldığı tarih gün, ay ve yıl gösterilecek şekilde, tamamının miras bırakanın kendi el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış olması şartları aranmaktadır.

  • SÖZLÜ VASİYETNAME

Yukarıda sayılan vasiyetname çeşitlerine kıyasla burada daha istisnai bir durum söz konusudur. TMK Md. 539 uyarınca Miras bırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa sözlü vasiyetname yoluna başvurabilir. Miras bırakan vasiyetnamede yer almasını istediği hususları 2 tanığa anlatır ve onlara bunu yazıya geçirilmesi görevini yükler.

  • MİRAS SÖZLEŞMESİ

Miras sözleşmesinin vasiyetnameden farkı, çift taraflı bir irade beyanı gerektirmesidir. Tarafların irade beyanlarının uyuşması sonucunda düzenlenen akitten tek taraflı olarak dönülmesi mümkün değildir. Miras sözleşmesi yapabilmek için TMK Md. 503 gereğince; ayırt etme gücüne sahip olmak, ergin olmak ve kısıtlanmamış olmak gerekmektedir. Vasiyetnamede tek taraflı olarak yapılan bir işlem söz konusu iken burada iki tarafın anlaşarak yaptığı bir işlem söz konusudur.

  • MİRASÇI ATAMA

Miras bırakan, TMK Md. 516’ya göre terekenin tamamını veya belirli bir kısmını lehine tasarruf yapılan kişiye verebilir. İşbu işlem hem vasiyetname ile hem de miras sözleşmesi vasıtasıyla yapılabilir lakin saklı payları zedelenen mirasçılar zedelenen pay oranında tenkis talep edebilirler. Atanmış olan bu mirasçı tıpkı yasal mirasçı gibi tereke üzerinde tam hak sahibidir.

  • BELİRLİ MAL BIRAKMA

TMK Md. 517’de bahsedildiği üzere bir kişiyi mirasçı olarak atamaksızın sadece belirli bir mal bırakma yoluyla yapılan bir kazandırmadır ve ivazsız(karşılıksız) bir tasarruftur. Eğer karşılığında bir meblağ alınması söz konusu olursa burada miras sözleşmesi yapılmış sayılır. Kendisine mal bırakılan kişi cüzi halef olduğundan, miras bırakanın ölümü halinde vasiyet edilen şey üzerinde doğrudan hak kazanamaz ve miras bırakanın borçlarından sorumlu değildir. Sadece mirasçılara karşı vasiyet edilen borcun yerine getirilmesine ilişkin bir alacak hakkı elde eder.

  • MİRASTAN FERAGAT

TMK Md. 528-530 arasında düzenlenen mirastan feragat kavramı ile miras bırakanın vefatı durumunda mirasçı olacak kişi ileride doğacak olan miras hakkından karşılıklı olarak yapılacak bir sözleşme ile vazgeçebilir. Mirastan feragat edilmesi hali dışında mirastan çıkarma sebebi bulunmadıkça miras bırakan saklı pay mirasçılarının saklı payları üzerinde tasarrufta bulunamaz.

Mirastan feragat sözleşmesinin ivazlı ve ivazsız olmak üzere iki türü vardır. Eğer söz konusu sözleşme bir bedel karşılığında yapılıyor ise feragat edenin altsoyu da etkilenecektir ve feragat edenin yerini alarak mirasçı olamayacaklardır. İvazsız feragatte ise altsoya bu şekilde bir etki meydana gelmeyecek, alt soy mirastan feragat eden üst soyu vefat etmiş gibi kabul edilerek yasal payları oranında mirasçı olacaktır.

  • MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA (MİRASTAN ISKAT)

Mirasçılıktan çıkarma, halk arasında “evlatlıktan red” olarak bilinen kavrama karşılık verebilmektedir. Zira mirasçılıktan çıkarma ile saklı paylı mirasçı, mirastan mahrum bırakılabilmektedir. Burada bahsedilen durum neticesinde mirasçı, saklı payının tamamından ya da bir kısmından yoksun bırakılır. Mirasçılıktan çıkarılan kişi tenkis davası açarak saklı payının ihlal edildiğini ileri süremeyecektir.

Miras bırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.

  • CEZAİ MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA (TMK 510-512)

Cezai mirasçılıktan çıkarma, TMK.nun 510-512 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Çıkarma sebepleri ise 510.maddede sayılmıştır. Buna göre;

  • Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
  • Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse mirasçılıktan çıkarılabilmektedir.

Burada kanun “ağır bir suç” ifadesi ile hangi suç veya suçların bu madde kapsamına girdiğini açık bir şekilde düzenlememiştir. Bu nedenle ceza kanununa göre hangi suçların mirasçılıktan çıkarma nedeni olarak kabul edileceği, somut olaya göre belirlenecektir.

Yine mirasçının her kusurlu davranışı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi kapsamında sayılamayacak, ancak önemli ölçüde ihlal niteliği taşıyan ve kasıtlı olan davranışları mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak değerlendirilecektir.

  • KORUYUCU MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA (BORÇ ÖDEMEDEN ACİZ SEBEBİYLE MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA)

TMK Md. 513’te düzenlenen koruyucu mirasçılıktan çıkarma yolu sadece miras bırakanın altsoyu hakkında uygulanabilir. Zira burada kanun açık bir şekilde alt soyunu belirterek bir sınırlama getirmiştir. Borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma yoluna başvurulabilmesi için kişinin borçlarını ödeyecek yeterli malı bulunmadığına dair alacaklılarının onun aleyhine aciz vesikası alması gerekmektedir. Bu durumda miras bırakan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır. İşbu işlem vasiyetname ile yapılmalıdır ancak miras sözleşmesi ile yapılması da mümkündür.

Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmaması durumunda veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyor ise mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur ve nitelik itibariyle hükümsüz olur. Eğer miras bırakan, alt soyunun saklı payı dışındaki kısım üzerinde tasarrufta bulunmuş ise bu durumda alt soy saklı pay ile yetinmek zorundandır.

MİRASIN REDDİ NEDİR? NASIL REDDİ MİRAS YAPILIR?

TMK Md. 605 ve devamı hükümlerinde ele alınan mirasın reddi, mirasçılık sıfatını kazanan yasal ve atanmış mirasçının kendi iradesi ile bu sıfatına son verilmesini talep etmesidir. Miras bırakanın ölümünde kullanılabilecek bir haktır ve miras bırakanın sağlığında yapılması durumunda mirastan feragat sözleşmesi sonuçlarını doğurmaktadır. Söz konusu irade beyanı bozucu yenilik doğrucu niteliktedir ve sulh hukuk hâkimine yazılı ya da sözlü beyanın ulaştığı anda hüküm doğurur.

Bu irade beyanı kayıtsız şartsız olmalıdır ve herhangi bir şekle tabi değildir. Miras payının belli bir oranın reddedilmesi içeriği sınırlandırılmış bir ret sayılacağından uygulamada kabul görmektedir.

Atanmış ve yasal mirasçılar iki şekilde mirası reddedebilir.

  • Mirasın gerçek reddi: Mirasın gerçek reddinde, miras bırakanın ölümünden veya mirasçının mirasçı olduğunu öğrenmesinden itibaren üç aylık süre içinde mirasın açılacağı yer sulh hukuk mahkemesinde mirasın reddi talebinde bulunulması gerekir. Mirasçı açık beyanı ile mirası kabul ettiğini gösterirse veya tereke işlerine gereğinden fazla karışırsa bu durum da örtülü olarak kabul sayılır ve mirasçı 3 aylık süreye tabi olmaktan çıkar, süre düşer. Aynı şekilde terekeye dâhil olan bir malı zimmetine geçirmek ya da diğer mirasçılardan saklamak de ret süresinin düşmesine sebep olur ve bu durum ceza niteliğindedir.
  • Mirasın hükmen reddi: Miras bırakanın ölümü tarihinde ödemeden aczi açıkça belli ve resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/ll). Mirasın hükmen reddi halinde şartlar gerçekleşmişse herhangi bir irade açıklamasında bulunmaya gerek yoktur. Keza kanun, hükmen ret hali için bir süre sınırlandırması getirmemiştir. Yani terekenin batık olduğunun tespiti mahkemeden her zaman istenebileceği gibi, tereke alacaklılarının açtıkları davalarda da her zaman ileri sürülebilir.

Ret beyanı geçmişe etkilidir yani ölüm anından itibaren mirasçılık sıfatını son erdirir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olmadığından istenirse temsilci aracılığı ile de yapılabilir.

MİRAS DAVALARI NELERDİR?

Mirasın açılması ile miras bırakanın mirasçıları arasında bir ortaklık oluşur. Bu ortaklık terekenin korunması, idaresi işletilmesi ve pay edilmesi sorumlulukları ve bu sorumlulukları kapsar. Bu sorumluluklar beraberinde uyuşmazlıkları getirir ve miras davalarının konusunu oluşturur.

Peki, nedir miras davaları?

  • TENKİS DAVASI

Tenkis kelime anlamı itibariyle eksiltme, indirme anlamına gelmektedir. Tenkis davası ise, saklı pay sahibi mirasçıların saklı paylarına miras bırakan tarafından saklı payı aşacak şekilde tasarrufta bulunulması halinde ölümden sonra gündeme gelir. Yani bu dava ancak miras bırakanın ölümü halinde açılabilir.

Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edemeyeceği kısım olan saklı paylarını ihlal eden miktarın tenkisini dava etme hakkına sahiptirler. Tenkis davası yenilik doğuran bir davadır ve hâkimin vereceği karar ile mirasın açıldığı tarihten itibaren hüküm doğurur.

Tenkise tabi kazandırmalar TMK.nun 565.maddesinde düzenlenmiştir. Bunlar;

  1. Miras bırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
  2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,
  3. Miras bırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,
  4. Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.

Tenkis davası, davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır. TMK Md. 571/f.1 uyarınca mirasçıların saklı paylarına tecavüz edildiğini öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle tenkis davası açma hakları düşer.

  • MURİS MUVAZAASI (MAL KAÇIRMA DAVASI)

Muvazaa kavramı, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla kendi aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir işlem yapmasıdır. Muris muvazaasında ise, miras bırakanın sözleşmenin karşı tarafı malın devri konusunda anlaşmakta ancak görünüşte anlaşmanın niteliğinin değiştirilmesidir. Yani aslında miras bırakanın devir işlemini bir sözleşme niteliğinde göstererek mirasçılarından mal kaçırmasıdır.

Bu davayı mirasçılardan her biri tek başına açabilir. Terekenin iştirak halinde olması buna engel değildir ve her bir mirasçı diğerlerinin olurunu almadan kendi payı oranında Tapu İptal ve Tescil Davası açabilir. Muris muvazaasına dayanan tapu iptal tescil davalarında zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Bu nedenle muris muvazaasına dayanan mirasçı bu davayı taşınmazın bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açabilir.

  • DENKLEŞTİRME DAVASI

Mirasta denkleştirme davası, kanuni mirasçıların miras bırakanın sağlığında miras bırakandan karşılıksız olarak aldığı mal ve değerlerin kanunda düzenlenen koşulların gerçekleşmesi halinde terekeye iadesini sağlayan bir davadır. Amaç kanuni mirasçılar arasında bozulan eşitliğin giderilmesi, dengenin sağlanmasıdır. Çünkü miras bırakanın sağlığında yaptığı karşılıksız kazandırmalar terekenin azalması ve kanuni mirasçıların miras haklarının azalmasına neden olur. İşte bu nedenle kanuni mirasçılardan bazılarına yapılan belirli nitelikteki kazandırılmalar, tasarruf oranını aşmasalar da mutlak şekilde terekeye iade edilmesi gerekir.

Denkleştirme sadece miras bırakanın sağlığında mirasçılar lehine yaptığı kazandırmalar için uygulanır. Kanuni mirasçı, denkleştirme yükümlüsü olduğu gibi denkleştirmeyi talep etme hakkına da sahiptir.

Miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tâbidir.

Geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir; dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir.

Bu davanın, miras bırakanın yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemelerinde mirasın taksiminden itibaren 10 yıl içerisinde açılması gerekir.

  • İZALE-İ ŞUYU (ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ)

Mirasın açılması ile miras bırakanın yasal mirasçıları arasında terekenin yönetimi konusunda ortaklık oluşur. Bu ortaklığa elbirliği ile mülkiyet denilmektedir. Mirasçılar, bu ortaklık nedeniyle terekede bulunan malvarlığının yönetimini, tasarrufunu hep birlikte yapmak zorundadırlar. Ancak ortaklardan biri veya birileri bu ortaklığın sonlandırılarak kişisel mülkiyete geçilmesini talep edebilir.

Ortaklığın giderilmesi iki şekilde mümkündür;

  • Aynen Taksim Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi: Taşınır veya taşınmaz malın mirasçıların miras payları oranında aynen bölünmesidir.
  • Satış Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi: Taşınır veya taşınmaz malın icra yoluyla satılarak bedelinin mirasçılar arasında miras payları arasında bölüştürülmesidir. Malın aynen taksim yolu ile pay edilemeyeceği durumlarda satış yoluyla taksim uygulanır.

Ortaklığın giderilmesi tüm paydaşlara karşı taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesinde açılır. Bu davanın her hangi bir süre şartı bulunmamaktadır.

MİRASÇILIK BELGESİ NASIL ALINIR?

TMK.nun 598. Maddesine göre yasal mirasçı olan herkes Sulh Hukuk Mahkemeleri veya Noterlere başvurarak mirasçılık belgesinin verilmesini talep edebilir. Noterden mirasçılık belgesi alınması, mahkeme yolundan çok daha pratiktir. Ancak, yasal mirasçılığın tespit edilememesi, nüfus kayıtlarında çelişkiler bulunması, vasiyetname bulunması, mirasçılar arasında yabancı veya Türk vatandaşlığından ayrılmış kimlerin olması, mirasçılardan birinin gaip olması veya evlatlık olması gibi hallerde Noterler mirasçılık belgesi verememektedir. Böyle bir durumun varlığı halinde mirasçılık belgesi yalnızca Sulh Hukuk Mahkemelerinden talep edilebilir.

MİRAS AVUKATI NE İŞ YAPAR?

Toplumumuzdaki en çok görülen uyuşmazlık türlerinin başında Miras Hukukundan kaynaklı uyuşmazlıklar gelmektedir. Miras avukatı da tam olarak bu uyuşmazlıkların çözümlendirilmesinde yer alır. Yukarıda detaylıca açıkladığımız her bir işlem ve davanın takibini miras avukatı ile yapmak mümkündür. Keza bu işlemler oldukça meşakkatli olması nedeniyle bu alanda uzman bir avukat ile çalışılmasında fayda vardır.

MİRAS AVUKATI SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Miras Hukuku özel bir uzmanlık, bilgi ve tecrübe gerektirmektedir. Zira diğer hukuk alanlarının aksine miras hukukunda yalnızca hukuk kurallarını bilmek yetmez. Miras avukatı, miras hukukuna ait hukuk kurallarının yanında genel örf ve adetlere, insanların günlük yaşantısına da hukuk kurallarına olduğu kadar hâkim olmalıdır. Çünkü bu hukuk dalındaki ispat yolları çoğu zaman yine hayatın içinden geçmektedir. Kaldı ki, bu alandaki uyuşmazlık kan bağı bulunan insanlar arasında olduğundan ayrı bir hassasiyet gerektirmektedir.

Bu nedenle, miras hukuku alanında tecrübeli, sosyal bilgi birikimi yüksek bir avukat ile çalışılması önemlidir.

MİRAS DAVALARINDA HARÇ VE MASRAFLARI NE KADAR TUTAR?

Dava harç ve masrafları, davaların konusu ve türlerine göre değişiklik göstermektedir. Bu nedenle kesin ve net bir tutardan bahsetmek mümkün değildir. Zira dava açılış masraflarının yanı sıra yargılama süresince yapılacak giderlerde olacaktır. Bu da yargılama süresi ile de bağlantılıdır.  Bu nedenle bu konuda kesin bir şey söylemek yanıltıcı olur.

MİRAS DAVALARINDA AVUKATLIK ÜCRETİ NE KADARDIR?

Miras davalarında avukatın alması gereken minimum tutar, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile belirlenmektedir. 2023 yılı güncel tarifesine göre;

  • Vasiyetname, miras sözleşmesi düzenlenmesi için 10.000-TL
  • Ortaklığın giderilmesinde satış memurluğunda yapılacak işler için 3.900-TL
  • Ortaklığın giderilmesi ve taksim davaları için 8.900-TL
  • Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülecek davalar için 5.500-TL
  • Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülecek davalar için 9.200-TL olarak belirlenmiştir.

Bu gönderiyi paylaş

Comments (46)

  • Belma cevap

    Selam.

    Benim aldim Belma ve yuryisinda calisiyorum. Biz 4 kardesiz.

    10 gün önce babam vefat etti.

    Babamin 10 kardesi var ve dedemden kalma bir arsa var. Bu arsa senelerdir davalik. 

    Arsanin uzerine babam bir ev yaptirdi ve amcalarim evi yikmak istiyor.

    Ben yurtdisindayim ve anladigim kadariyla biz 4 kardes olarak bazi islemler yapilmasi gerekiyirmus mirasci olarak.

    Sizden yardim almayi dusunuyorum,  bu konuda bana yardimci olurmusunuz? Ne yapmamiz gerekiyor? Hangi dairelerden ne almamiz lazim. Biz 4 kardes davamiz yok ama amcalarim bize yardimci olumuyor. Arsayi alip evi yikmak istiyorlar.

    Saygilar 

    Belma 

    Ekim 26, 2019 , 10:44 am
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      03122304614 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.

      Ekim 30, 2019 , 6:53 pm
  • Gülseren Arıoglan cevap

    İyi akşamlar Babam altı sene önce vefat etti 2013’te vefatından iki ay önce kız kardeşim bütün mal varlığını üstüne almış ben dava açtım ama maalesef bizim avukat davayı kaybettim söyledi temize gitti Ortaköy aksaray de kalıyorum şu an yurtdışındayım ben bu konuda biraz endişeliyim bana lütfen yardımcı olun biz altı kardeşiz avukat pek Bilgi alamıyorum davayı 2015 açtim avukat lar barosu nr aradım bulamadım biraz avukat danda şüphe ediyorum sanki kardeşlerimle beraber gibi geliyor okada paara verik

    Kasım 25, 2019 , 10:56 pm
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhabalar,

      Konu ile ilgili görüşmek ve detaylı bilgi almak için 530 202 23 26 numaralı telefondan Av.Oğuzhan KARA (Kurucu Avukat) ile irtibata geçebilirsiniz.

      Kasım 27, 2019 , 1:45 pm
  • Mehmet cevap

    Merhabalar kolay gelsin benim annem vefat etti Annanem ve dedem var annanemde vefat etti ben 21 yasındayım arsalar var annemin hakkını nasıl alabilirim ben mi babam mı alır 2 kız 1 erkek miras nasıl bölünür ne gereklidir bekliyorum cevaplarınızı teşekkür ederm…

    Eylül 17, 2020 , 12:49 pm
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhabalar dava açmanız gerekiyor.Annenizin mirası 1/4babaniza 3/çocuklara ait olacak şekilde paylaştırılır. Iletişim no:05302022326

      Eylül 19, 2020 , 10:55 am
  • Pınar ağır cevap

    İyi günler bana babamdan kalan 2ev var birde kardeşim. Evler ikimizin üzerine şuanda. Ben evlerin satılıp paylaşılmasını istiyorum fakat kardeşim buna yanaşmıyor. Bu konuda dava açılabilir mi

    Eylül 23, 2020 , 7:51 am
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhabalar Izaleyi suyu davası açmanız gerekiyor

      Ekim 2, 2020 , 9:19 pm
  • Emrullah cevap

    Merhabalar babaannemden kalan bir miras babamın borcu olduğu için benim üzerime kaldı mirasın üzerindeki borcu avukat gerekmeksizin öğrenebilirmiyiz ve babam ölmediği sürece mirası satamıyormuşum bununla ilgili birşey yapabilirmiyiz

    Aralık 14, 2020 , 11:11 am
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Anladığım kadarıyla babanız mirası reddetti.Borc miktarını öğrenmek için avukata ihtiyaç olmaz icra takibinde ki bir borsa icra dairesinden öğrenebilirsiniz

      Aralık 17, 2020 , 5:39 pm
      • Hatice Demir cevap

        TC 67960142836 Babam Hüseyin Sönmez miras kalan 21 binlira emekli ikramiyesi değildir Tunceli il idaresi tarafından ödenen paradır ödeme Hasan Sönmez ve Sedat Sönmez adına yapılmıştır tespit edilmesini istiyorum yardımcı olursanız memnun olurum

        Aralık 22, 2022 , 6:37 pm
  • Sema cevap

    İyi günler, biz miras için bır avukatla anlaşmak istedik, avukat bunun nisbi dava olacağını söyledi, bu da fiyatı artırıyormuş, miras davası ne durumda nisbi dava oluyor ya da böyle bir şey var mı?

    Aralık 22, 2020 , 7:49 pm
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhabalar miras davasının bir çok farklı şekli var detaylı bilgiye ihtiyacımız var.Iletisim numaramız 05302022326

      Aralık 26, 2020 , 4:02 pm
      • Sema cevap

        Merhabalar. Babam öldü ölmeden öncede bir ev alıp kardeşimin üstüne yaptı bu evi tekrardan alabilme hakkımız var mı. Birazda para vardı onları alıp bankada kasaya koydu. Bunlarıda bize vermek istemiyor. Anneminde vardı o hayatta ama onunkinide vermiyor. Bir engelli kardeşimiz var biz istemiyoruz ama onunla annemin üzerine olsun diyoruz. Onada yanaşmıyor. Bu mağduriyeti nasıl giderebiliriz.

        Şubat 14, 2022 , 10:52 pm
        • Av. Oğuzhan KARA cevap

          Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal davası açmanız gerekiyor Konu ile ilgili Ucretli danışmanlık ve detaylı bilgi için iletişim no:03122304614

          Şubat 20, 2022 , 11:48 am
  • Mirsad O. cevap

    Merhaba,
    13 sene önce annemin babası (dedem) vefat etti; annem ve kardeşleri mirasın geçici bir süreyle tek bir kardeşleri üzerinde kalması konusunda anlaştılar ve miras kalan 2 adet gayrimenkulü bir kardeşlerine pay devri şeklinde bıraktılar.
    Şimdi annem tekrar miras payını mahkeme kararıyla geri almak istiyor. Buna hakkı var mı?
    Var ise bir avukat marifetiyle mahkemeye başvurmak istiyor.
    Selamlar.

    Mirsad O.

    Ocak 26, 2021 , 1:42 pm
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Tapuyu devretmişlerse dava acabilmelerinin tek yolu aralarında protokol olmasidir

      Ocak 31, 2021 , 7:06 pm
  • Okan akça cevap

    İyi günler babam vefat etti banka kredileri falan çok fazla cıktı o yüzden biz reddi miras başvurusunda bulunduk size sormak istediğim bankalar annemin üzerine olan evden pay çıkarabilirlermi tapu annemin üzerine ve kredi ödemeleri devam ediyor 6 yıl daha var babamla evin bi alakası yoktu

    Şubat 4, 2021 , 6:58 am
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhaba böyle bir durumda banka pay talep edemez düşüncesindeyim

      Şubat 9, 2021 , 6:16 pm
      • İbrahim S. cevap

        Merhabalar. Benim üzerime 27 adet hisseli tapu görüyor. Bu hisseli tapular annem ve kardeşlerimde de görünüyor. Babam 99 yılında vefat etti. Dedem ise 2019 yılında vefat etti. Bize intikal ile geçen hisseler yada tapular. Ben kendi hisselerimi satabilir miyim? Nasıl bir yol izlemem gerekiyor yardımcı olursanız sevinirim.

        Ağustos 11, 2021 , 7:40 pm
        • Av. Oğuzhan KARA cevap

          Merhabalar izaleyi şuyu ortaklığın giderilmesi davası açmanız gerekiyor.Konu ile ilgili danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.İletişim no 05077596114

          Ağustos 28, 2021 , 10:05 am
        • Gülşen A. cevap

          1967 doğumluyum. Babam ben 2 yaşında iken vefaat ediyor. Büyük abim 15 yaşında yaş büyütme davası açarak yaşını 3 yaş büyütüp annemin başka biri ile evlenme ihtimali karşı. Babam veya babamın üst soyunun mallarını üzerine geçiyor. Abimde 2000 yılında vefaat ediyor. Şuan abim üzerine kayıtlı bulunan yerler veraset ile çocukları ve eşi adına görünüyor. Fakat paylaşımı yapılmamış sadece veraset ile intikal şeklinde. İki sorum olacak birincisi bu yerlerin tapu kayıtlarının abimden bir önceki sahibinin kim olduğuna nasıl ulaşabilirim. İkincisi bu yerlerin önceki sahibi babam veya onun üst soyu olması durumunda hak iddia edebilir miyim. İki abim annem babam sağ değiller. Ailede tek ben ve abilerim alt soyları bulunmakta. Vereceğiniz bilgi için şimdiden teşekkürler.

          Ekim 7, 2021 , 7:53 pm
          • Av. Oğuzhan KARA

            Konu ile ilgili detaylı bilgiye ihtiyacımız var dilerseniz ücretli danışmanlık alabilirsiniz İletisim no:05077596114

            Ekim 12, 2021 , 6:54 pm
    • Hatice Demir cevap

      TC 67960142836 Babam Hüseyin Sönmez miras kalan 21 binlira emekli ikramiyesi değildir Tunceli il idaresi tarafından ödenen paradır ödeme Hasan Sönmez ve Sedat Sönmez adına yapılmıştır tespit edilmesini istiyorum yardımcı olursanız memnun olurum

      Aralık 22, 2022 , 6:34 pm
  • Ali coşkun AHISHALI cevap

    Selamlar, Bir konuda fikrinizi almak istiyorum. Babamlar 5 kardeştiler, ( Bahse konudaki Bababam ve iki halam vefat ettmiştir.) Kardeşlerden olan (1) halam hiç evlenmedi ve cocuğu yok. kendisinin Ankarada mülkü vardı bir arsası olduğu ve bu arsayı kat karşılığı verdiğini biliyorum. Buradan elde edilen 3 daire, (2) halam da öldükten sonra Kuzenim tarafından satıldığını duydum. Buradan anladığıma göre (1) Halam mülklerini (2) Halamın üzerine yapmış. Görünüyor bu durumda ben ve kardeşlerim bir hak talebinde bulunabilirmiyiz. Teşekkürler.

    Şubat 23, 2021 , 8:12 am
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhabalar önce halanızın Mirasçilik belgesini alın mirasçısı olarak görünüyor musunuz kontrol edin ondan sonra eğer halanız sağlığında mirasını kaçırmış başkasına yapmışsa dava açabilirsiniz. Konuyla ilgili iletişim numaramız 05302022326

      Şubat 25, 2021 , 8:31 am
  • Erhan cevap

    Mrb oğuzhan bey benim babam 2 evli annem resmi nikahli analigim var birde.babam bi ev almıştı,bundan hepimizin haberi vardi bi inşaat tan.tabi babam bu evin tapusunu almadan virusten dolayi vefat etti.benim babamin devlete borcu olduğu için evi resmi olmayan eşi analigimizin adına yaptigini dusunuyoruz.baba öldükten sonra analik diyorki gidin mahkemeye ne siz ne mahkeme nede devlet benden bu evi alabilir.bu kadin neye istinaden bu kadar emin konuşuyor olabilir.eger evrak ta tapuda veya sozlesmede her seyi kılıfa uydurmuşlarsa.evin babamıza ait olduğunu şait lerle ispat edersek o evi mirascilar olarak alabilirmiyiz

    Nisan 16, 2021 , 6:55 pm
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhabalar sizi konu ile ilgili olarak arayabilmemiz için irtibat numaranızı yazabilir veya bize 05302022326 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz

      Nisan 20, 2021 , 6:52 pm
  • Metehan Bayındır cevap

    Merhaba sizden acil yardım istiyorum efendim dedem sene 2000 yılında vefat etti dedemin eşi ve annem olmak şartıyla 6 çocuğu bulunmaktadır anneanneme biz bakmaktayiz anneannem yasi gereği 80 yaşında olduğu için diğer 3 çocuğu yurtdışında olduğu için 3 burada Türkiye’de ikamet etmektedir veraset ilamini sulh hukuk mahkemesinden çıkarttık ve miras intikallerinide yapmış bulunmaktayız elimize hisseli tapu verildi anneannem anneme hisseli tapudaki hakkını vermek istemektedir veraset intikal beyannamesini verebilmemiz için diğer ortakların da imzası olması gerekmektedir diyorlar Türkiye’de kiler imza veriyorlar lakin yurtdisindakiler imza vermemektedir veraset intikal ilişkimiz i kesmek ve anneannem anneme hisseli payını devir edebilmesi için kendi payımıza düşen vergi ilişiğini ödeyip anneannemin hakkını alabilirmiyiz şimdiden teşekkür ederim

    Mayıs 8, 2021 , 7:41 am
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Anneannenizin annenize hissesini devretmesi mümkün ama bu diğer mirasçilarin rızası olmadan yapılırsa diğer mirasçilarin şifa hakkı doğar

      Mayıs 13, 2021 , 7:33 pm
  • Tolga cevap

    Merhaba dedem sağ iken anneme kendi evini verdi tapu annemin adına dedem vefat ettikten sonra kardeşleri hak iddia edebilirmi? Edebilirse bunu engellemek için ne yapmamız lazım şimdiden teşekkürler

    Temmuz 28, 2021 , 6:50 pm
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhabalar konu ile ilgili bize 05302022326 numaralı telefondan ulaşabilir ücretli danışmanlık ve detayli bilgi alabilirsiniz

      Ağustos 1, 2021 , 3:09 pm
  • Muammer cevap

    Merhaba babam vefat etti 1 daire miras kaldı.2 kardeş olarak payımızı annemize verip dairenin tek sahibi annem olsun istiyoruz nasıl bir yol izlemeliyiz.Ayrıca babam son yıllarda dask sigortası yaptırmamış.
    İyi günler

    Ağustos 23, 2021 , 3:56 pm
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Diğer tüm mirascilarin onayı varsa birlikte tapuya giderek annenize devredebilirsiniz

      Ağustos 28, 2021 , 9:59 am
  • Kerim cevap

    Merhaba annemler 11 kardeş dedem 2007 yılında vefat etti. Anneannem bütün mirasları 2 erkek evladına paylaştırdı. Mirası erkek evlatlarına verirken önce 3. Bir şahıs a satılmış gösterip daha sonra o şahıstan satın alındı olarak gösterildi. Kız evlatlarına ise sadece 1 adet değeri olmayan bir tarla verildi. Miras davası açılması mümkün mü

    Ekim 12, 2021 , 10:56 am
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Merhabalar muris muvazaasina dayalı yapu iphal davasi açmanız gerekiyor.İletisim no:05077596114

      Ekim 12, 2021 , 6:41 pm
  • Ayfer cevap

    Merhabalar Av.Oğuzhan bey,
    Babam 1994 te annem 2010 da vefat etti. Babamin ilk eşi (1939 vefat etmiş) nden olan 2 çocuğuda hayatta degil , 6 torunu hayatta.
    Bizlerde 5 kardeşiz, digerleri (3+3).
    Ölen İlk eşinden 6 torun var ve
    Annemden yani 2.esten 5 cocuk var.
    Babamın mal paylasimi nasil olur.
    Biz ve onlarin paylari ne olur.Tesekkurler

    Ekim 27, 2021 , 12:45 pm
    • Kayı Hukuk Merve cevap

      Merhabalar,
      Torunlar kök içinde halefiyet ilkesi gereği mirasçı olurlar. Babanızın mirası siz ve kardeşleriniz aynı zamanda diğer torunlar arasında paylaştırılır. Annenize kalan paydan ise diğer torunlar herhangi bir hak iddaa edemezler.
      Daha detaylı bilgi için 0507 759 6114 numaramızla iletişime geçebilirsiniz. İyi günler dileriz (SORUNUZ CEVAPLANDIĞINDA MAİL ADRESİNİZE EŞZAMANLI OLARAK MESAJ GİTMEKTEDİR).

      Ekim 27, 2021 , 2:28 pm
  • Kadir cevap

    Merhaba…babamdan kendi kazandığım param ile gayrimenkul satın aldım ve banka açıklamalı dekont ile yaptım,, zaman sonra mirasçılar dava açtığında sorun yasarmıyım

    Kasım 14, 2021 , 8:04 am
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Satın alma işlemi muvazali değilse bedelini odediyseniz dava açılamaz

      Kasım 30, 2021 , 4:34 pm
  • Erdal cevap

    Merhaba,
    ben Almanya’da yaşıyorum. Annem biz küçük iken vefaat etti, dolayısıyla Anne tarafından ben, iki kardeşim ve Babam (dahil mi?) mirasçıyız. Bügün bize “Tebliğat” adı altında, gecen seneye ait bir Mektup geldi Konsolosluktan. Konu: Devlet Anneme düşen araziye yol yapmış ve hisseye düşen kamulaştırma bedelini tespit ve taşınmazın yol olarak tapudan terkinini için dava açmış! Mektubun içinde “Tensip Tutanağı” da var ve iki hafta itiraz hakkı sunulmuş. Dava Tarihi 22.03.2021 ama bu bilgi bize tam bir sene sonra ulaştı. Bu konuda ne yapmamız gerekiyor? Teşekkürler.

    Mart 3, 2022 , 2:29 pm
    • Av. Oğuzhan KARA cevap

      Detayli bilgi ve danışmanlık için iletişim no.05302022326

      Mart 6, 2022 , 11:16 am
  • Abdulsamet cevap

    Merhaba
    Babam ve annem taraflarından çok fazla konuşulan osmanlı tapulu araziler olduğu söylenmektedir. yıllar önce araştırması yapılmış ve doğrulanmış bu arazileri almak mümkün olur mu.

    Temmuz 27, 2022 , 11:32 am
    • Kayı Hukuk Merve cevap

      Sormuş olduğunuz konuyu özel olarak incelemek gerekir. 0507 759 61 14 numaralı telefonumuzu arayabilirsiniz konuyla ilgili.

      Temmuz 27, 2022 , 11:43 am
  • Serap Keser cevap

    Merhaba,annem sağlığında tüm malını parasını yönetimini kardeşime vermiş. O da bu malların abonelik ve vergilerini ödememiş. Annemden 2 ev miras kaldı. Bu evler dışında mirasta gözükmeyen evlerin ( ilgili belediye de annemin üzerine ev yok denildi) abonelik, emlak vergisi gibi borçları bildirim olarak gelmeye devam ediyor. Annem onunla ortak kira aldıkları bir evden bahsetmişti. O evde mirasta gözükmüyor. Acaba bu borçlar hangi varlıklardan geliyor nasıl öğrenebilirim? Devlet kurumlarından öğrenemedim

    Ocak 8, 2023 , 6:40 am
    • Kayı Hukuk Merve cevap

      Tapu müdürlükleri dışında öğrenebileceğiniz bir yol bulunmamaktadır.

      Ocak 8, 2023 , 1:07 pm

Av. Oğuzhan KARA için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir