Sgk’nın Muvazaalı Boşanma Nedeniyle Borç Tahakkuk Etmesi

ÖLÜM AYLIĞI (DUL VE YETİM AYLIĞI) NEDİR? ÖLÜM AYLIĞI KİMLERE BAĞLANIR?

Ölüm aylığı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu 32 ve 35. Maddeleri arasında ele alınır.

Madde 32’ye göre ‘Ölüm Aylığı’; ölen kişinin en az 5 yıllık prim ödemesi ve ayrıca kuruma karşı genel sağlık sigortası primi dâhil herhangi bir borcu bulunmaması dâhilinde ölen kişinin mirasçılarına bağlanır. Maddenin son fıkrasında ‘mirasçılar kendilerine ölüm aylığı bağlanması için yazılı bir dilekçeyle kuruma başvurdukları halde kendilerine ölüm aylığı bağlanır…’ açıklamaları geçmektedir.

Ölüm aylığı, vefat eden sigortalının mirasçıları olan eş, çocuk, anne ve babaya bağlanabilir. Mirasçıların taşıması gereken özellikler; eşin, vefat eden sigortalının ölüm tarihinde halen evliliklerinin devam ediyor olması, kız ve erkek çocuklar için evli olmamak koşulu, erkek çocuklar için 18 yaşını doldurmamış olma, yükseköğreniminin devam etmesi halinde ise 25 yaşını doldurmamış olma gibi yaş kriterleri veya medeni kriterler bulunmaktadır.

Mevcut bu kriterlerden dul vatandaşlar için Türk vatandaşlığından çıkma/çıkarılma veya evlenme, ayrıca 18 yaşını doldurma veya yükseköğrenime devam etmeme koşullarının gerçekleşmesi halinde ise mirasçıya bağlanan aylık kesilir. Bu aylığın kesilmesine neden olan, örneğin eşin veya çocuk mirasçının boşanması halinde ise hak kazanılmış aylığın ödemesi yeniden başlar.

Peki, vefat eden sigortalının mirasçıları eş, çocuk veya anne-babanın resmiyette boşanmış fakat fiilen beraber yaşamaya devam etmeleri yani kısaca muvazaalı boşanma halinde neler olur? SGK ölüm aylığını muvazaalı boşanmaya dayanarak nasıl keser? Boşanma avukatı için ziyaret edebilirsiniz.

MUVAZAALI BOŞANMA (BOŞANMADA MUVAZAA) NEDİR?

Muvazaa, bir işin asıl amacından farklı olarak görünürdeki amacın gerçekleştirilmesi olayına verilen addır. Yani muvazaa kısaca bir amacın gerçekleşebilmesi için görünürde farklı bir amaçla işlem yapılması işlemidir. Muvazaalı işlemlerde asıl irade saklanmaktadır.

Boşanma Türk Medeni Kanununda 160. ve 185. Maddeler arasında ayrıntılı şekilde yer alır. TMK ya göre boşanma; zina, terk, hayata kast, akıl sağlığı, haysiyetsiz yaşam sürme ve evlilik birliğinin sarsılması gibi ayrı başlıklar altında incelenir. Bu başlıklar altındaki koşulların gerçekleşmesi ile Mahkeme tarafların boşanmasına karar verebilir.

Muvazaalı boşanma ise; eşler arasındaki boşanmanın asıl amacının yürümeyen evliliklerini sonlandırmak değil, arkasında mevcut farklı bir neden bulundurarak sonlandırılması ve fiili olarak bir evliliğe devam etmeleri durumudur. Ortada hukuki bir evlilik bulunmamakta fakat eşler birbiriyle fiili olarak bir birliktelik sürdürmektedir

Taraflar kendilerinden beklenildiği üzere evlilik dönemlerindeki yaşantılarını geride bırakarak birlikteliklerini noktalar ve ortak değer olan çocuklarıyla görüşmek, toplantılarına katılmak gibi durumlar haricinde ise beraber bir yaşantı sürdürmeyi keserler. Fakat eski eşlerin, boşanmalarından sonra da bir araya gelip birlikte yemek yemek, aynı organizasyonlara katılmak veya beraber birtakım faaliyetler yapmaları fiili bir evlilik sürdürdükleri anlamına gelmez. Boşanmaya rağmen fiili bir yaşantı sürmek; aynı evde yaşamaya devam etmek, o ev için alışveriş yapmak, beraber o evin ve ortak alınmış şeylerin taksitlerini, faturalarını ve masraflarını ödemek neticesinde hukuki olarak bir evlilik söz konusu olmamakla beraber fiilen bir evlilik sürdürmek durumudur.

Fakat bu örneklendirilmiş fiili yaşantı durumları tek tek inceleme konusu olmamalıdır. Asıl önemli husus bu örneklerin toplu bir şekilde incelenerek boşanmaya rağmen eşler arasında fiilen bir evlilik bağı olup olmadığı hususudur. Çünkü eşler arasında boşanmaya rağmen bir husumet oluşmayabilir, eşler yaşantılarına tamamen ayrı bir şekilde devam etmek istememiş olabilirler. Böylelikle eşler beraber aynı ortamda bulunmaya devam edebilir, fotoğraf çekinip zaman geçirebilirler. Bu durumu destekleyen en önemli kararlardan biri Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin aşağıdaki ilgili kararıdır.

Yargıtay 10. Hukuk dairesinin 2020/7974 Esas, 2020/6431 Karar sayılı dosyasında;

Somut olayda Sosyal Güvenlik denetmeninin hazırlamış olduğu raporda Facebook üzerinden elde edilen davacının ve boşandığı eşinin birlikte görüldüğü fotoğraflara dayanılarak davacının aylığının kesildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme tarafından da Facebookta paylaşılan fotoğraflara vurgu yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır…

…Bu nedenle maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşayıp yaşamadıklarının, yukarıda belirtilen hususlar ve ilkeler çerçevesinde araştırılarak, davacı ile boşandığı eşinin kayıtlı adresleri yönünden ayrı ayrı geniş kapsamlı, titizlikle ve gerekirse bilgi edinilen şahısların isim ya da sıfatları da tutanağa eklenmek suretiyle deliller marifetiyle araştırılmalı, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacı ve eşinin kayıtlı adreslerinde görev yapan mahalle muhtar ve azalarının kanaat edinmeye yetecek sayıda tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çelişki oluşursa giderilmeli; böylece “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun mevcut olup olmadığı, toplanan tüm kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır…’

Hükmünü vererek özetle eşler arasında basit bir fotoğraf çektirmenin veya aynı ortamlarda bulunmanın muvazaalı bir duruma neden olmadığını asıl önemli hususun ‘boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşam’ olgusu olduğu hususuna dikkat çekmiş ve bu olgu içinse tüm imkânlar ve delillerden yararlanılarak tek bir durum çerçevesinde karar vermeyi haksız bulmuş yerel mahkemenin SGK lehine verdiği kararı da bu nedenle bozmuştur.

SGK NIN MUVAZAALI BOŞANMA NEDENİYLE ÖLÜM AYLIĞINI KESMESİ

Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu Madde 56 son fıkrasında;

Madde 56- Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır…

Şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme ile muvazaalı olarak boşanmış eşler, bunun tespit edilmesi halinde kendilerine bağlanan gelir ve aylıklardan mahrum kalırlar. Eşler arasında fiili bir yaşantı SGK denetimleri sonucunda tespit edilirse, bu dönemde ödenen gelir ve aylıklar geri alınır, maaş kesintisi uygulanabilir. SGK borç tahakkuk ettiği bu aylık alacaklarına karşı hesaplama yapmakta ve aylık bağlanmış kişilere geri ödenmesi için tebliğ etmektedir. Bu tebliğe karşılık ise kuruma itiraz süresi tebliğ tarihinden itibaren 1 haftadır borcu ödeme süresi ise 1 aydır. Ödeme süresinin bitiminden 5 iş günü içinde ise Sosyal Güvenlik Kurumunun hukuk birimine gönderilir.

SGK MUVAZAALI BOŞANMAYI NASIL TESPİT EDER? MUVAZAALI BOŞANMA NASIL ORTAYA ÇIKAR?        

Sosyal Güvenlik Kurumunun muvazaalı boşanmayı tespit etmesinde kullandığı en pratik yol vatandaş ihbarlarıdır. ‘ALO 170’ ile veya kuruma direkt yapılan ihbarlar neticesinde SGK ihbar edilen eşleri denetim altına alır ve inceleme başlatır. İhbarlar genel hatlarıyla ilgili kişilerin anne-babaları, çocukları veya yakınları tarafından gerçekleştirilir. Bu kişilerin ihbarı ile eşlerin inceleme safhasına geçilir.

SGK’nın bir diğer inceleme yöntemi ise gelen ihbarlardan farklı olarak boşanma tarihi ile maaş talebi arasındaki sürenin 1 yıldan az olması halinde gerçekleşir. Boşanma tarihi ve ödenek için talep tarihi arasında 1 yıldan az bir süre söz konusu ise SGK, bu bir yıldan az süre içinde sayılan kişilerden %10’unu incelemeye alır. Böylelikle geriye kalan %90’lık kesim için herhangi bir denetim söz konusu değildir. İhbar edilen kişiler içinse ihbar koşulları uygulanmaya devam eder.

SGK İNCELEME VE DENETİMLERİ NE ŞEKİLDE GERÇEKLEŞİR? MUVAZAALI BOŞANMA DENETİMLERİ NASIL OLUR?

            Sosyal Güvenlik Kurumu’nun denetleme altına aldığı kişiler SGK kapsamındaki denetmenler tarafınca inceleme altına alınırlar. Denetmenler bu incelemeleri yaparken tek bir olaya veya duruma odaklanmamalı, denetimleri esnasında derin bir inceleme ve farklı yöntemler kullanmak durumundadır. Yargıtay kararları çerçevesinde denetmenlerce yapılması gereken incelemeler ve işlemler;

  • Tanık ifadeleri dinlenilmesi,
  • Muhtarlıktan ikametgâh senetlerinin alınması,
  • Nüfus müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri değerlendirilmesi,
  • İlgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin kim adına ve hangi adreste olduğu tespit edilmesi,
  • Seçmen bilgi kayıtlarının getirtilmesi,
  • Muhtar tanıklığı ve belgelerinden yararlanılması,
  • Emniyet ve Jandarma kayıtlarının incelenmesi,

Ve bu neticede ayrıntılı bir rapor hazırlanmasıdır. Boşanmada muvazaa koşullarının olup olmadığının değerlendirilmesi derin bir araştırmaya dayanmalı; tek bir delil etrafında inceleme yapılarak sonuca varılmamalıdır. Nitekim Yargıtay derinlemesine inceleme yapılmayan durumlarda SGK aleyhine kararlar vermeye devam etmektedir.

SGK ÖDEME KESİNTİSİNE KARŞI DAVA AÇILIR MI? KİMLER SGK YA KARŞI DAVA AÇABİLİR? SGK YA DAVA AÇMAK İÇİN BAŞVURU ŞART MI?

Sosyal Güvenlik Kurumunun muvazaalı boşanma nedeniyle ödeneği kesmesi ve ödenek bağlanan kişiye borç tahakkuk etmesi işlemine karşı dava açılabilir. Davayı ise bağlanan ödeneği kesilen mirasçılar; eş, çocuklar ve anne-babadan her biri açabilir.

Dava açılmadan önce İş Mahkemesi Kanunu Madde 4’e göre;

Madde 4- …Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunludur.

SGK’ ya dava açmadan önce başvuru yapılması zorunludur fıkrasını düzenlemiştir. Yani Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı dava açılmak istenildiğinde, kuruma bununla ilgili bir başvuru yapılır ve kurumdan gelen cevaba göre ilgili dava açılır. Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı dava açılabilmesi için kurumun yapılan başvuruyu reddetmesi veya reddetmiş sayılması gerekmektedir. Kurumca yapılan başvuruya ‘60 gün’ içinde cevap verilmez ise başvuru reddedilmiş sayılır. İstisnai olarak zorunlu sigortalılık süre tespiti için açılacak davalarda başvuru şartı aranmaz.

Muvazaalı boşanma nedeniyle ödeneğin kesilmesi kararı neticesinde SGK’nın bu kararına karşı ‘İptal Davası’ açılır. İptal davası açmak için SGK’ ya başvurulması zorunludur. Bu davaya uygulanacak faiz Yasal Faizdir. 

SGKYA KARŞI DAVALAR HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?

Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı açılacak davalar istisnai durumlar haricinde İş Mahkemesinde açılır. İstisnai durumlara örnek ise idari para cezalarıdır. İdari para cezalarına karşı açılacak davalar İdare Mahkemesinde görülür. İş Mahkemesi Kanunu madde 5 b fıkrasında;

İş Mahkemeleri Kanunu Madde 5 b fıkrası- İş Mahkemeler,i İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara bakar…

Olarak düzenlenmiştir. Böylelikle genel mahkeme İş Mahkemeleri olmakla beraber istisnai bir durum olan idari para cezaları İdare Mahkemesi tarafından yürütülür.

Bu istisnaya ek olarak 2008’den öncesinde memuriyete başlamış kişilerin açacakları davalar İş Mahkemesinde değil İdare Mahkemesinde görülür. Sgk kanununun 2008’de yürürlüğe girmesi ile birlikte bu tarihten itibaren memuriyete girenlerin davaları İş Mahkemesi tarafından görülmektedir

Yargıtay’ın Esas 2017/2735 Karar 2019 / 5127 numaralı kararında; 2008 yılında yürürlüğe giren kanundan öncesinde memurluk sıfatını taşıyan kişilerin işlemlerinin idari işlem ve idari eylem niteliğini korumaya devam etmesinden dolayı bu kişilerle ilgili davaların İdare Mahkemesinde görülmesine kararı verilmiştir.

Muvazaalı boşanma nedeniyle ödenek kesilmesi hakkında verilen Kurum kararına karşı iptal davası açan kişilerin davaları İş Mahkemesinde görülür. Fakat memuriyeti 2008’den öncesine dayanan kişiler için ise bu davanın görüleceği yer İdare Mahkemesidir.

 

MUVAZAALI BOŞANMA NEDENİYLE ALINAN ÖDENEKLERE KARŞI CEZA VAR MIDIR? SGK ÖLÜM AYLIĞINA KARŞI DOLANDIRICILIK DAVASI AÇABİLİR Mİ?

 Eski uygulamada boşanmalarının muvazaalı olduğu tespit edilen kişiler hakkında dolandırıcılık iddiasıyla Ceza Mahkemesinde dava açılabiliyordu. Boşanmaları sahte olan bu kişilere karşı SGK ödenekleri geri talep etmekle beraber birde dolandırıcılık iddiası ile Ceza Davası yürütmekte idi.

Yeni uygulamada ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kişilere karşı muvazaalı boşanmalarından dolayı dolandırıcılık davası açması gibi bir durum söz konusu değildir. Yargıtay’ın 2015/228 esas, 2015/36 karar sayılı hükmünde de açıkça belirtildiği üzere;

evliliğin en az bir yıl sürmesi ve eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı; hakimin, tarafların iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçlarıyla çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması halinde de boşanmaya hükmolunacağı vurgulanmaktadır. Olaya bu açıdan bakıldığında zikredilen maddeye göre açılan boşanma davalarında yasa, boşanma gerekçesinin doğruluğunu araştırma hususunda boşanma kararını verecek hakime araştırma yetkisi vermediğinden, maaş almak amacıyla yapılan boşanmalar dahi hileli davranış olarak vasıflandırılmaz…

Hükmüne vermiştir.

Bu neticede Sosyal Güvenlik Kurumu muvazaalı boşanma nedeniyle ödediği ödeneklere karşılık kişilere karşı bir Ceza Davası yürütemez.

Benzer yazılar :

Miras Bırakanın Ehliyetsizliğinde Doktor Raporu Zorunluluğu

“Hukuki ehliyet durumunun doktor raporu ile kanıtlanması esas olup tanık beyanları bu durumunun saptanmasına dikkate alınması gereken bir veriden ibarettir.”  Ehliyetsizlik...

Maaş Haczinde Sıraya İtiraz Yapılır Mı?

Maaş ve ücret üzerinde birden fazla haciz varsa, bunlar sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sondaki haciz...

İş Kazası Ve Meslek Hastalığı Geçiren İşçinin Hakları

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na baktığımızda sigortalı işçiyi bedensel zarara uğratabilecek olaylar iki başlık altında incelenebilmektedir. Bunlar; İş Kazası Meslek...

Fazla Mesai Ücretinin Ödenmemesi Haklı Nedenle Fesih Nedenidir

ÇALIŞMA SÜRESİ NEDİR? Çalışma süresinin İş Kanunu’nda tanımı yapılmamıştır. Ancak genel olarak çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçen süreyi ifade eder....