6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Yasanın 3. maddesi tüketiciyi tanımlamıştır. Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Tüketicilerin oluşturduğu tüzel kişiler de tüketici sayılır. Bunlar vakıf da olabilir dernek de; kâr amacı gütmeyen, kendi bünyesindeki tüketicilere hizmet vermek amacıyla kurulmuşlardır.
6502 sayılı yasanın aynı maddesi satıcının tanımını da yapmıştır: Satıcı, “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişidir.”
Tüketici işlemi, 6502 sayılı yasanın 3. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre tüketici işlemi: “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar.
Bankalar tüketicilere kredi kullandırıp, onu sigorta ettirirler. Fakat bankalar bu halde kredi kullanan kişiyi değil, kullanılan krediyi sigorta ettirmiş sayılırlar. Bu durumda kredi kullanan kişinin vefat etmesi durumunda mirasçıları dava açabilir, tedbir talebi isteyebilirler. Kişi hastalığını bizden gizlemiştir, demenin bir geçerliliği yoktur. Eğer hayat sigortası yapılmış olmasaydı durum farklı olurdu.
Tüketici:
- Konut kredisi kullanmış, banka tarafından ipotek koyulduğunu düşünelim. Tüketici tarafından ipoteğin kaldırılması için müracaat edildiğinde, ipotek fark ücreti istenmektedir. Bu durumda kredi miktarı üzerinden ipoteğin farkı davası açılabilir. Borç ödenmişse banka fek yazısını vermek zorundadır. Yani banka ipotek fek ücreti isteyemez.
- Bankacılıkta en çok karşılaşılan konulardan biri ise kredi kartı kartıdır. Burada iki kural vardır. Tüketicinin özenle saklaması gereken şeyler, 1) Telefonu 2) Şifredir. Tüketici, şifresinin yahut telefonunun herhangi bir nedenle 3. kişinin eline geçmesine sebebiyet verdiyse banka bundan sorumlu olmayacaktır. Bunun haricinde bankaların sorumluluğu mevcuttur.
6502 sayılı kanun ayıp çeşitlerini de belirlemiştir.
- Açık ayıp: 6502 sayılı kanun 6 aylık süre içerisinde ortaya çıkan ayıpları açık ayıp saymaktadır. Montajı servise yaptırmak gerekir. Ne zaman montaj servis tarafından yapılıp garanti belgesi tanzim edilirse süre o tarihten başlar.
- Gizli ayıp: Kullanım sırasında ortaya çıkan ayıptır. Örneğin, Çamaşır makinesinin kurulumu yapılmıştır. Tüketici kullanmaya başlamıştır. Fakat kullanım sırasında makinenin kurutma yapmadığı anlaşılırsa bu gizli ayıptır.
- Hile ile gizlenmiş ayıp: Satıcı tarafından var olduğu bilinen fakat tüketiciden gizlenerek satılan üründe bulunan ayıptır. 6502 sayılı yasada hile ile gizlenmiş ayıp için zamanaşımı yoktur. Eski yasada mevcut olan 10 yıllık zamanaşımı kaldırılmıştır. Hile ile gizlenmiş ayıp en çok otomobillerde ortaya çıkmaktadır. Örneğin, otomobil Türkiye’ye getirilirken hasar görmüş olabilir. Satıcı bu ayıbı saklayıp tamir ettirerek sıfır araç gibi satabiliyordu.
Çoğu zaman araç satışa çıkarıldığında bu durum anlaşılmaktaydı. İşte bu durumlarda hile ile gizlenmiş ayıp vardır. Ve zamanaşımı uygulanmamaktadır.
6502 sayılı yasaya göre, tüketici aracı satın aldığında bu ayıp araçta varsa ve bu ayıp örneğin 150.000-TL’lik araçta 10.000-TL ise bu durumda aracın değiştirilmesinin talep edilmesine gerek yoktur. 10.000-TL’lik ayıp tutarı üzerinden hüküm kurularak araç tüketicide bırakılabilir.
Eski kanun döneminde ayıp düşük dahi olsa aracı iade ederek bedeli istenebiliyordu. Şimdi ise otomobil firmaları araçta bir hasar oluşmuşsa hasarlı bölgenin fotoğrafını çekiyorlar. Ve bedelde indirim yaparak satışı gerçekleştiriyorlar.
- Ekonomik ayıp: Satın alınan ürünün ömrü ve prospektüsündeki niteliklerinde var olan ayıptır. Satılan ürünün 3 yıl ömrünün olduğu belirtilmiş fakat vaad edilen ömrü doldurmayan veya prospektüsünde yer alan niteliklere sahip olmayan ürünlerde ekonomik ayıp vardır.
- Hukuki ayıp: Ülkeye yasadışı yollarla giren ürünlerde var olan ayıptır. Cep telefonlarında bu türde ayıplar yaşandı. Örneğin bir otomobil oldukça sağlam olabilir ama ülkeye yasadışı yollarla girmişse bu durumda hukuki ayıp vardır. Türkiye’de çok sayıda kaçak araç mevcuttur. Zaman zaman belli bir bedel ödemek suretiyle söz konusu araçlardan istifade etmenin yasal hale getirildiği durumlar söz konusu olabiliyor.
Diğer taraftan,
Aracın kilometresinin düşürülüp düşürülmediği konusundaki satıcının beyanlarına itibar etmemek gerekiyor. Araçların 2 senede bir muayenelerinin yapılması zorunludur. TüvTürk kayıtlarının istenerek oradaki mevcut kilometresi ile alındığı tarihteki kilometresi karşılaştırılmalıdır. Aracın bu şekilde satın alınması mağduriyetlerin önüne geçecektir.
6502 Sayılı Yasaya Göre Tüketicinin Hakları Nelerdir?
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması üzerine 6502 sayılı kanuna göre tüketici:
- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir,
- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteyebilir,
- Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteyebilir,
- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteyebilir.
Tüketici bu seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı ise tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Hak kayıplarının önüne geçilmesi için hukuki yardım alınması tavsiye olunur.