Kreşte kaybolan çocuk için tazminat ödenmelidir

Günümüz koşullarında yoğun iş temposunda çalışan anne, babaların imdadına çocuklarının güvenli bir şekilde bakımı ve gözetimi için özel kreşler yetişiyor. Özellikle çocukların güvenliği ebeveynler için en önemli hususlardandır.

Peki yüksek meblağlar karşılığı hizmet veren özel kreşler ebeveynlerin bu beklentisini ne ölçüde karşılıyor? Gerçekten sandığımız kadar güvenli mi veya güvenli olması için kreş yöneticileri gerekli dikkat ve özeni gösteriyor mu ?

Kreşte olduğu saatler içerisinde çocuğun bir kaza geçirmesi veya kaybolması durumunda kreş yöneticilerinin cezai ve hukuki sorumlulukları var mıdır? Bu yazımızda bu konuyu YARGITAY 13.HD kararı ile inceleyeceğiz.

Kreş yönetimi çocuğun bakım ve gözetimini üstlendiği saatler içerisinde çocuğun özellikle güvenliği husunda yüksek ölçüde dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür .

Kreş bahçesinde oynayan çocuğun öğretmen ve kreş yöneticilerinin kusuru ve dikkatsizliği yüzünden bahçeden çıkıp tek başına oradan uzaklaşması ve kaybolması
durumunda ilk önce ebeveynler, akabinde güvenlik güçlerine ihbarda bulunarak en hızlı şekilde iletişime geçilmesi gerekir. YARGITAY kreş kapısından çıkıp giden ve bir parktaki
bankta uyuya kalan sonrasında oradan geçen bir vatandaş tarafından fark edilen çocuğun yaşadığı bu psikolojik sarsıntıdan dolayı kreş yönetiminin aileye tazminat ödenmesine karar vermiştir:

Ankara da bir kreşte gerçekleşmiş olan bu olay çocuğun ebeveynleri tarafından yargıya taşınmış, mahkeme yanılgılı gerekçe ile ailenin talebini haksız görerek davanın reddine
karar vermiştir. İlgili Mahkeme ,çocuğun kreşte bulunduğu süre içerisinde ,kreşten kendiliğinden ayrılıp parka gitmesi ve daha sonra bulunarak teslim edilmesi olayında Borçlar
Kanunu 56/1 de yer alan ”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar
paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hükmünü dikkate almasada. YARGITAY 13.HUKUK DAİRESİ ,Mahkemece ”çocuğun kreşte bulunduğu sürede
kendiliğinden ayrılıp parka gitmesi ve daha sonra bulunarak teslim edilme aşamalarında Borçlar Kanunu’ nun 56. maddesi kapsamında bedensel bütünlük bakımından herhangi bir
zarardan söz edilmediği , davacıların kaybolma ve bulunma süreçlerinde de olaydan henüz haberleri bulunmadığı ,küçüğün güvenli bir şekilde teslimi sonrasında olayın öğrenilip
manevi üzüntü yaşanması olgusunun da Borçlar Kanunu 58.madde’sindeki kişilik hakkının zedelenmesi çerçevesi içerisinde de değerlendirilmesi mümkün görülmediği ,davalının
işletmekte olduğu kreşte bulunan davacıların müşterek çocuğunun bakım ve gözetimde yaşanan zafiyet nedeniyle kreşten ayrılarak bir müddet sonra bulunup karakola ve
ebeveynlerine teslimi şeklinde gelişen olay süreci ve daha sonra olaydan haberdar olan davacıların yaşadıkları endişe ve manevi üzüntülerin manevi tazminata hükmedilebilmesi
bakımından gerekli nitelik ve koşulları taşımadığından ” davanın reddine karar verilmiştir.

Oysa ki mahkemece, davacıların çocuklarının bakımı ve gözetimi için davalının kreşine bıraktıktan sonra davalının gerekli özeni göstermediğinden küçüğün kreşten ayrıldığı ve
parkta bulunduğu ,olay sırasında küçüğün üç yaşında olduğu, ailesinin manevi yönden yıpranacağı gözetilerek davacılar için Medeni Kanun’un 4.maddesi hükmünü de değerlendirilerek hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalarak tarafların sosyal ve ekonomik durumları ,kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesi, istek sahibinin
toplumdaki yeri, kişiliği, hassasiyet derecesi dikkate alınmak suretiyle makul bir tazminata hükmedilmesi gerekirken , yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve
yasaya aykırı olup ,bozmayı gerektirir. Şeklinde hüküm kurmuştur.

Böylece YARGITAY’ın bu isabetli kararı ile kreş yöneticilerinin gözetiminde bulunan çocuğun kreş saatleri içerisinde bakım ve gözetimini ve güvenliğini sağlamak için gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, özen gösterilmediği taktirde yöneticinin kusurundan kaynaklı tazminat yükümlülüğü doğacağı kararı vermiştir. Kreş yönetiminin çocuğunu emanet eden ailelerin ,yönetime güvenmekten başka çaresi yoktur. Ticari kaygılarla hareket eden ,kendilerine emanet edilen çocukların güvenliği için gerekli dikkat ve özeni göstermeyen kreş yönetiminin cezai sorumlulukları olacağı gibi  yukarıda yer verilen yargıtay kararı doğrultusunda tazminat sorumluluklarında olacağı aşikardır . Benzer durum tabi ki kreş yönetimleri yanında ana okulu veya başkaca eğitim ve öğretim kurumları içinde geçerli olacaktır .

Benzer yazılar :

İştirak Nafakası

İŞTİRAK NAFAKASI Hukuk sistemimizde 3 tür nafaka bulunmaktadır. Bunlar Tedbir Nafakası, Yoksulluk Nafakası ve İştirak Nafakasıdır. Nafaka; bir kimsenin geçindirmekle,...

Terör Eylemlerinden Zarar Gören Vatandaşların Tazminat Hakları

Devletin terörle mücadele faaliyetinden dolayı zarar görenler veya terör eylemlerinden dolayı zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin ...

İŞ YERİNDE KALP KRİZİ GEÇİRMEK İŞ KAZASI MIDIR ? İŞ YERİNDE KALP KRİZİ GEÇİREN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR  ?

İş Kazası Tanımı, İş kazası nedir ? 5510 sayılı Sosyal sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. Maddesinde iş kazasının tanımı...

Boşanmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir? Çocuğun Seçimi Önemli midir?

Eşler arasında görülmekte olan bir boşanma davasının temel sonuçlarından biri de (müşterek çocuğun varlığı halinde) velayet hakkının taraflardan hangisine verileceği...