İşe İade Davası Devam Ederken İşyerinin Kapatılmasının İşçiye Etkisi Nelerdir ?

İşe iade davası, haksız yere işten çıkartılan işçi veya işçilerin, işverene karşı açtıkları bir dava olup işlerine geri iade edilmeleri ile ilgilidir. İşe iade davası sonucunda işçi davayı kazanırsa işyerinden haksız bir şekilde çıkartıldığı sonucuna varılır ve tekrardan işe başlatılır. İşveren bu duruma karşılık işçiyi 1 aylık süre içinde tekrardan işe başlatmazsa bu dâhilde işçiye aşağıda detaylıca anlatıldığı üzere tazminat ödemek zorunda kalır. Fakat söz konusu bu iş yerinin, işçi iade edilmeden kapanması halinde işçinin hakları ve alacakları neler olacaktır?

İŞYERİ KAPATILDIKTAN SONRA İŞE İADE DAVASINA DEVAM EDİLEBİLİR Mİ ?

İşe iade davası devam ederken işveren tarafından işyerinin kapatılması halinde işçinin açtığı dava devam eder ve öncelikli olarak yapılan fesih işleminin geçerli bir sebeple yapılıp yapılmadığının ve fesihte son çare ilkesine uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Fesih işlemi geçerli ve hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilmiş ise normal sonuçlarını doğurmuş olur. İşçinin iş güvencesi tazminatı ve diğer haklarına herhangi bir etkisi olmamaktadır.

İŞE İADE DAVASI KONUSUZ KALMIŞ OLUR MU ?

İşe iade davasının konusuz kaldığından bahsedilebilmesi için her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hiçbir hukuki yararının kalmamış olması gerekmektedir. İşe iade davası devam ederken işyerinin kapatılması durumuyla ilgili olarak böyle bir hukuki yararsızlıktan bahsedebilmek mümkün değildir. Nitekim işyerinin kapatılmasının, iş güvencesi hükümlerinin olası sonuçlarından kaçınma amacıyla kötüye kullanılabilmesi de mümkündür. Bütün bu sebeplerle dava devam ederken işyerinin kapatılması davayı konusuz bırakmayacaktır.

FESİH İŞLEMİNİN GEÇERSİZ OLDUĞUNA KARAR VERİLMESİ DURUMUNDA ORTAYA ÇIKACAK SONUÇLAR NELERDİR ?

Feshin geçersizliği sonucu işe iadeye karar verildiği durumda, eğer işverenin işçiyi çalışmaya başlatabileceği başka bir işyeri mevcut değilse işverenin işçiyi tekrar işe başlatması işyerinin kapatılması sonucu mümkün olamayacağından, işverenin mahkeme tarafından belirlenen ‘’En az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücret’’ tutarındaki tazminatın işçiye ödenmesine ve de ilaveten, fesih tarihinden başlayarak işyerinin kapatılması tarihine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakların da ödenmesine hükmolunacaktır.

İŞVERENİN İŞÇİYİ ÇALIŞMAYA BAŞLATABİLECEĞİ BİR BAŞKA İŞYERİ VARSA NE OLUR ?

Mahkeme tarafından feshin geçersizliğinin tespit edildiği ve işe iade kararının verildiği durumlarda, işverenin işçiyi işe alabileceği başka bir işyerinin varlığı halinde, işçi öngörülen süre içerisinde başurusunu işverene iletmelidir.

İşçinin başvurusu üzerine işveren işçiyi diğer işyerinde başlatmayı teklif etmek ve boşta geçen süre ücreti dahil olmak üzere iş güvencesi tazminatını, eğer varsa da diğer haklarını ödemek durumundadır. İşçi bu teklifi kabul ettiği takdirde işe başlayabilecektir.

İŞÇİNİN İŞERENİN BAŞKA BİR İŞYERİNDE ÇALIŞMAYI KABUL ETMEMESİ DURUMUNDA NE OLUR ?

İşçi işverene ait başka bir iş yerinde çalışmayı kabul etmeyebilir. Bu durumda boşta geçen süre ücretini, iş güvencesi tazminatını ve diğer haklarını talep edebilir.

KONUYLA İLGİLİ BİR YARGITAY KARARI:

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2006) şu görüşlere yer verilmiştir. “İşyerinin kapatılması olgusu fesih nedeni yapılmadığı gibi, fesih tarihinde işyeri faal durumdadır. Fesihten yaklaşık dört ay sonra işyerinin kapanmış olması feshi geçerli hale getirmez. Zira fesih bildiriminin yapıldığı tarihteki koşullara göre feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir… Davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken işyerinin fesihten sonra kapanmış olduğundan söz edilerek davanın konusuz kaldığı ve bu nedenle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması hatalıdır. Belirtmek gerekir ki, fesihten sonra işyerinin kapanmış olması işe iadeye ilişkin hükmün infazı ile ilgili bir hukuki sorundur. Bu husus ileride açılacak boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı ile ilgili davada tartışılmalıdır. Mevcut olgulara göre davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi hatalıdır”.

KAYNAKÇA

  • TULUKÇU Binnur Nezihe, İş Güvencesi-İşe İade, Seçkin Yayıncılık.

Benzer yazılar :

Tarım arazisi bölünebilir mi? Miras kalan tarla nasıl paylaştırılır?

5403 SAYILI TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU VE DÜZENLEME ALANI 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu; toprağın...

Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Yapılan Değişiklikler ( Karşılaştırma Tablosu )

Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Yapılan Değişiklikler için karşılaştırma tablosu   16/5/2001 TARİHLİ VE 4675 SAYILI İNFAZ HÂKİMLİĞİ KANUNU MEVCUT METİN GENEL...

Trafik Kazalarında Sigorta Tahkim Komisyonuna Başvuru Şekli ve Şartları

Sigortacılık Kanun’un 30. Maddesinde düzenlenmiş olan “TAHKİM” başlığı altında, sigortadan tahsil edilecek alacak kalemleri ile ilgili olarak adli yargıya ek...

Anlaşamayan Mirasçılar Mahkemeden Mirasın Paylaştırılmasını İsteyebilirler

Türk Medeni Kanunu’nun 640.maddesi gereği miras bırakanın birden çok mirasçısının bulunması halinde mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki...