İş Mahkemelerinde Dava Açmadan Önce Arabulucuya Başvurma Zorunluluğu (5521 Sayılı Kanun)

5521 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNUYLA GELEN DEĞİŞİKLİKLER

(İş Mahkemelerinde Dava Açmadan Önce Arabulucuya Başvurma Zorunluluğu)

İş mahkemeleri kanunu tasarısı taslağıyla 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu tamamen yürürlükten kaldırılmış, yeni bir İş Mahkemeleri Kanunu getirilmiştir. Tasarı; iş mahkemelerinin kuruluş görev ve yargılama usulleriyle zorunlu arabuluculuğa ilişkin hükümleri kapsamaktadır. Bu tasarıyla gelen köklü değişiklikler kısaca şöyledir;

I. ZORUNLU ARABULUCULUK

Zorunlu arabuluculuk düzenlemesini ihtiva eden 5521 sayılı kanunun 3. maddesine göre; kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacağı ile işe iade talebiyle açılacak davalarda, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunludur. Öyle ki bu başvurunun yapılması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi kapsamında bir dava şartı olarak öngörülmüştür. Kanun tasarısının gerekçesine baktığımızda zorunlu arabuluculuk kurumunun getirilmesinin en önemli sebebinin iş davalarının yargıda ağırlık bir yer teşkil etmesidir. Aynı zamanda şu ana kadar uygulanan ihtiyari arabuluculuk kurumunun çok kısa sürelerde olumlu sonuçlar kazandırması bu tasarının oluşturulmasında büyük rol oynamıştır.

ZORUNLU ARABULUCULUK BAŞVURUSU NEREYE YAPILACAK?

 Başvuru; karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne yapılacaktır.

ARABULUCUYU KİM BELİRLEYECEK?

Arabuluculuk Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabuluculardan bu madde uyarınca arabuluculuk yapmak isteyenleri, varsa uzmanlık alanlarını da belirterek, görev yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeler ve listeleri ilgili komisyon başkanlıklarına bildirir. Arabulucu, bu listeden taraflarca belirlenir. Tarafların herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşamamaları halinde görevlendirme, arabuluculuk bürosu tarafından yapılır. Arabulucu her türlü iletişim vasıtasını kullanarak tarafları görevlendirme konusunda bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Arabuluculuk müzakereleri sonucunda son tutanağı düzenler, görüşmelerin tamamlandığını arabuluculuk bürosuna derhal bildirir ve son tutanağın bir örneğini gönderir.

ARABULUCU UYUŞMAZLIĞI NE KADAR SÜREDE SONUÇLANDIRACAK?

Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.

ARABULUCULUK ÜCRETİ NE KADARDIR?

Tarafların arabulucu huzurunda anlaşmaları halinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret miktarından az olamaz. Tarafların arabulucu huzurunda anlaşamaması halinde ise, arabuluculuk görüşmelerinin ilk iki saatlik bölümü Hazineden, iki saati aşan kısmı ise aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin Birinci Kısmına göre karşılanır. Hazineden karşılanan ve taraflarca ödenen arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır. Geçerli bir mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmelerine katılmayan taraf 2/19 son tutanakta belirtilir ve davada lehine karar verilmiş olsa bile, yargılama giderinin tamamını ödemeye mahkûm edilir.

ARABULUCULUK İÇİN ADLİ YARDIMA BAŞVURULABİLİR Mİ?

Arabuluculuk ücretini karşılamak için adli yardıma ihtiyaç duyan taraf, arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk hâkiminin kararıyla adli yardımdan yararlanabilir. Bu konuda Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334 ila 340 ıncı maddeleri kıyasen uygulanır.

ARABULUCUYA BAŞVURMANIN SÜRELERE ETKİSİ NEDİR?

Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.

ARABULUCU VASITASIYLA ANLAŞILAMAYAN HALLERDE NE OLACAK?

Tasarıda öngörülen uyuşmazlıklar bakımından, tarafların mahkemeye dava açmadan önce arabulucuya gitmesi zorunlu olup tarafların serbest iradeleriyle arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma zorunluluğu bulunmamaktadır. Hal böyle olunca arabulucuda anlaşılamaması halinde tarafların mahkeme huzurunda haklarını aramaları mümkündür.

II. SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA MÜRACAAT ZORUNLULUĞU

Kanun tasarısında yer alan bir diğer husussa SGK’ya müracaat zorunluluğudur. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur.

KURUMA YAPILAN MÜRACAAT SONRASINDA DAVA AÇMA SÜRESİ NEDİR?

Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.

AÇILAN DAVADA HASIM OLARAK KURUM GÖSTERİLECEK Mİ?

Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.

III. YETKİ

İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu gibi işin yapıldığı yer mahkemesinde de dava açılabilir. Mahkeme yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alır; taraflar da her zaman yetki itirazında bulunabilir.

IV. KANUN YOLU

Hukuk Muhakemeleri Kanununun kanun yoluna ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır. Kanun yoluna başvuru süresi, ilamın taraflara tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Davaların yığılması halinde kesinlik sınırı, her bir talep bakımından ayrı ayrı değerlendirilir. Kanun yoluna başvurulan kararlar, bölge adliye mahkemesi ve Yargıtayca iki ay içinde karara bağlanır

V. 5521 SAYILI KANUNUN YÜRÜRLÜK DURUMU

30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 5521 sayılı Kanuna yapılan atıflar, değişiklik getiren kanun tasarının kanunlaşmış metnine yapılmış sayılır.

VI. İŞE İADE DAVALARININ DURUMU

22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 20. maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları da değiştirilmiştir. Değişikliğe göre; iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiası ile bildirimden itibaren, bir ay içinde işe iade talebiyle, İş 4/19 Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabulucu huzurunda anlaşılamaması halinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesine dava açılabilir.

ARABULUCUYA BAŞVURULMAKSIZIN AÇILAN İŞE İADE DAVASI NASIL SONUÇLANIR?

Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca usulden reddi halinde, kesinleşen kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir. Dava iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde, bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kesin olarak karar verir.

ARABULUCUYA BAŞVURULMASI HALİNDE İŞE İADE DAVASI İÇİN ÖNGÖRÜLEN TAZMİNATA HÜKMEDİLECEK Mİ?

İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilirse feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilir. Bu durumda işveren, işçiyi başvurusu üzerine bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür. Mahkeme veya özel hakem, işçinin çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücreti tutarında bir tazminata hükmeder. Tarafların arabulucu huzurunda işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları halinde, işe başlatma tarihi ile işe başlatmamanın sonuçları da belirlenir. İşe başlatma tarihi belirlenmemiş ise anlaşma tarihinden itibaren bir ay içinde başvuru şartı aranmaksızın işveren işçiyi işe başlatır. İşe başlatmamanın sonuçları belirlenmemiş ve işçi işe başlatılmamış ise birinci ve ikinci fıkrada belirtilen tazminatların ödenmesi mahkemeden talep edilebilir. Bu durumda birinci fıkrada düzenlenen tazminat, işçinin altı aylık ücreti tutarından az olamaz. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması halinde ise fesih geçerli hale gelir.

VII. ZAMANAŞIMI

Tasarıyla birlikte getirilen en önemli değişikliklerden birisi de zamanaşımı süreleridir.  Kanuna göre; yıllık izin ücreti, 1475 sayılı İş Kanunundan kaynaklanan kıdem tazminatı, İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat, kötüniyet tazminatı, eşit davranma ilkesine aykırı davranılmasından kaynaklanan tazminat için zamanaşımı süresi iki yıldır. Zamanaşımı süresi, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İşe iade talebiyle arabulucuya ve mahkemeye başvurulması halinde zamanaşımı süresi kesilir.

VIII. 6325 SAYILI HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCUK KANUNUNA GETİRİLEN DEĞİŞİKLİKLER

Bu değişikliklere göre; arabulucu huzurunda anlaşılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı, Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabulucuları, görev yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeler ve listeleri ilgili komisyon başkanlıklarına gönderileceği, bir arabulucunun en fazla üç komisyon listesine kaydolabileceği düzenlenmiştir. Aynı zamanda uygulaması yeni başlayacak olan istinaf kanun yoluna ilişkin düzenlemeler de ihtiva etmektedir.

IX. DEĞİŞİKLİKLERİN YÜRÜRLÜK TARİHİ

Tasarının kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur. Bu kanunun zorunlu arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur. Zorunlu arabuluculuk ve zamanaşımı da dahil olmak üzere getirilen değişiklikler 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer. Derdest olan dava dosyaları bakımından zorunlu arabuluculuğa başvurulmamış olması dava şartı olarak aranmaz.

Benzer yazılar :

Trafik Kazası Nedeniyle Açılan Tazminat Davalarında Hatır Taşıması İndirimi

Trafik kazası neticesinde ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan olaylarda, kişilerin maddi ve manevi tazminat isteme hakları doğmaktadır. Söz konusu tazminatların...

Lazer Epilasyon Sonucu Oluşan Zararlara İlişkin Tazminat Davalarında Görevli Yargı Yeri Tüketici Mahkemesidir

Türk Borçlar Kanunu 49. ve devamı maddelerinde haksız fiil ve haksız fiil nedeniyle sorumluluk düzenlenmiştir. Kanunda yapılan düzenlemelere göre, kusurlu...

Şirket Aracı İle Yapılan Kazalarda Gerçek Sorumlu Kim?

İşverenin iş kazaları nedeniyle sorumluluğunda mekânsal bir sınır var mıdır? Daha farklı bir ifadeyle; iş yeri alanı dışında yaşanan kazalar...

İtirazın İptali Davaları

İlamsız takiplerde, borçluya ödeme emrinin tebliği ile 7 gün içerisinde borcun ödenmesi gerekir, aynı zamanda bu süre içinde takibe itiraz...