İcra Takibinde Ödeme Emrine, Borca Ve İmzaya İtiraz

Borçlu , kendisine gönderilen ödeme üzerine , borcu olmadığını , borcunu ödemiş olduğunu , borcun zamanaşımına uğramış olduğu gibi sebeplerle borca itiraz etmek isteyebilir. Ödeme emrine itiraz edilmesi ise başlamış olan takibi olduğu yerde durdurur. Bundan sonra takibi devam etmesini isteyen alacaklı bu itirazı kaldırmalıdır.

ÖDEME EMRİNE İTİRAZ SÜRESİ NEDİR ?

Ödeme emrine itiraz süresi , takibe ilişkin ödeme emrinin borçlu olduğu iddia edilen kişinin eline ödeme emrinin ulaşmasından itibaren 7 gündür. Bu süre kesindir ve 7 günlük süre geçtikten sonra artık borca itiraz edilemez. Borçlu borcu olmadığı iddiasında ise bunu ancak ayrıca bir dava ile ileri sürebilir.

Borçlu borca itiraz ettiğinde ve başlamış olan ilamsız takip olduğu yerde durmasından sonra alacaklının elinde  bu takibin devamını sağlamak için iki yol vardır ;

  1. Borçlunun itirazının iptali için mahkemede dava açmak ,
  2. Borçlunun itirazının kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak .

KANUNDAKİ SÜRE GEÇTİKTEN SONRA İTİRAZ ETMEK MÜMKÜN MÜ ?

İtiraz süresinin kesin olması kuralının istisnası gecikmiş itirazdır. Borçlu , kusuru olmaksızın bir engel sebebiyle süresinde ödeme emrine itiraz edemezse , bu itirazını sonradan yapabilir. Örnek olarak borçlunun ödeme emri tebliği sırasında doğal bir afetle karşılaşması veya ağır bir hastalığa yakalanması durumunda gecikmiş itiraz yapılabilir.

Gecikmiş itiraz icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine yapılır ve süresi itiraz edememeyi gerektiren engelin ortadan kalkmasından itibaren 3 gündür. Ancak gecikmiş itirazda itiraz takibi kendiliğinden durdurmayacak ve icra mahkemesi öncelikle takibin durup durmayacağına karar verecektir.

 

KISMİ İTİRAZ MÜMKÜN MÜDÜR ?

Kısmi itiraz , borçlunun borcunun tamamına değil bir kısmına itiraz etmesidir. Borçlu , kısmi itirazda bulunursa , borcun kabul ettiği kısmi için takip kesinleşir ve durmaz ancak itiraz edilen kısmı için takip durur. Kısmi itirazın geçerli olabilmesi için borçlunun itiraz ettiği kısmı itirazında açıkça belirtmesi zorunludur . “ Borcum o kadar değil “ şeklinde bir itiraz kısmi itiraz olmayacaktır. Borçlu bu tür bir itirazda bulunursa hiç itiraz etmemiş sayılır ve takip kesinleşir.

Örnek olarak hakkında 1000 TL’lik bir takip başlatılan borçlu borcunun o kadar olmadığını ve 600 TL olduğunu düşünüyorsa itirazında “ 400 TL’lik kısma itiraz ettiğini borcunun 600 TL olduğunu “ açıkça belirtmelidir. 

 

İTİRAZ SEBEPLERİ NELERDİR ?

İleri sürülüş bakımından itiraz sebepleri ikiye ayrılmaktadır. Bunlar ;

  1. İmzaya itiraz
  2. Borca itiraz.

İMZAYA İTİRAZ NEDİR ?

Alacaklının adi bir senede dayanarak takip yapması durumunda , borçlu bu senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde itiraz ederse , bu , imzaya itirazdır. Resmi senetler için ise bu şekilde itiraz mümkün değildir. Resmi bir senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia eden borçlu bunu icra dairesine yapacağı bir itirazla değil genel mahkemelerde  açacağı bir sahtelik davasıyla (menfi tespit davası ) iddia ve ispat edebilir.

Borçlu imzaya itirazını ayrıca ve açıkça belirtmelidir. Aksi halde senet altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş sayılır. Örnek olarak “ imza sahtedir , imzaya itiraz ediyorum , imza bana ait değildir .. “ gibi ifadeler kullanmalıdır.

BORCA İTİRAZ NEDİR ?

İmzaya itiraz dışındaki diğer tüm itirazlar borca itiraz niteliğindedir. Borçlu , itirazında sebep bildirmek zorunda değildir. Ancak , borçlu itirazında sebep bildirmişse artık bu sebeplerle bağlı olup daha sonra bu sebepleri genişletip değiştiremez. İtirazında sebep bildirmeyen borçlu ise icra mahkemelerinde yalnızca senet metninden anlaşılabilen itiraz sebeplerini ileri sürebilecektir. Bu sebeple borcu olmadığını düşünen kişinin itirazında borcum yoktur şeklinde belirtmesi kendi yararına olacaktır.

İTİRAZIN USULÜ NEDİR ?

Borçlu , kendisine ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itirazını doğrudan icra dairesine yapar. İtiraz kural olarak ödeme emrini gönderen icra dairesine yapılır . Ancak borçlu bulunduğu yer icra dairesine de , takibin yapıldığı icra dairesine gönderilmek üzere itirazda bulunabilir.

İtiraz dilekçe ile veya sözlü olarak yapılabilir. Her iki durumda da itiraz tutanağa geçirilir. İtirazdan dolayı borçludan herhangi bir gider alınmaz ve borçluya itiraz ettiğine dair bir belge verilir.

Takip talebine itiraz eden borçlu veya vekili , borçluya ait yurt içinde bir adresi de itirazla birlikte bildirmek zorundadır. Süresi içinde yurt içinde adres bildirmezse , borçlunun itirazı kabul edilmez.

İcra dairesi 3 gün içerisinde , bu itirazı alacaklıya bildirir. Bu bildirim için gerekli gider alacaklının yatırdığı avanstan karşılanır. Alacaklı ise bu bildirimden sonra takibin devam etmesi için daha önce de belirttiğimiz gibi itirazın iptali yoluna veya itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir.

Borçlu itirazından her zaman vazgeçebilir veya borcunu ödeyebilir ; ancak vazgeçmenin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.

Benzer yazılar :

Murisin Taşınmazı Kendi Üzerine Hiç Almamış Olması Gizli Bağıştır!

Miras Bırakanın mirasçılarına sağlığında yaptığı bağış sonucu oluşturulan kayda karşı saklı payı zedeleme kastıyla yapıldığına ilişkin tenkis davası açılabilir. Muris...

İş Kazası Sonrası Maluliyet Oranındaki Artış Sebebiyle Yeniden Tazminat Talep Edilebilir mi?

Meslek Hastalığı ya da İş Kazası nedeniyle belirlenen maluliyet oranında bir artış olduğu takdirde bu artış işçide maddi ve manevi...

İşçinin hafta tatili günleri (cumartesi -pazar) yıllık izin süresine dahil midir ?

4857 Sayılı İş Kanunu’ un 46. Maddesine göre ‘’İşçi yedi günlük süre içinde altı gün çalıştıktan sonra kesintisiz 24 saat...

İş Mahkemelerinde Dava Açmadan Önce Arabulucuya Başvurma Zorunluluğu (5521 Sayılı Kanun)

5521 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNUYLA GELEN DEĞİŞİKLİKLER (İş Mahkemelerinde Dava Açmadan Önce Arabulucuya Başvurma Zorunluluğu) İş mahkemeleri kanunu tasarısı taslağıyla 5521 sayılı...