Çalışmak İçin Yurt Dışına Götürülen İşçilerin Hakları

Anayasa’nın 17. Maddesinde Yaşama Hakkı düzenlenmiş ve teminat altına alınmıştır. Bu madde kapsamındaki mevzuatlar ile de işçilerin korunması, ve adaletli bir şekilde çalışma şartlarının düzenlenmesi vs. gibi işçilerin haklarının savunulması amacıyla koruyucu hükümler getirilmiştir.

Ülkemizde İŞKUR, özel istihdam büroları veya işverenin doğrudan temini ile yurt dışına çalışma amaçlı giden Türk işçi sayısı azımsanmayacak miktardadır. İşçilerin yurt dışında geçirecekleri süre zarfındaki durumları kanun ve sözleşmelerle güvence altına alınmıştır.

ÇALIŞMA ŞART VE KOŞULLARI

Yurt dışında herhangi bir Türk firması ile çalışan Türk işçi, eğer işveren ile arasında farklı bir sözleşme yoksa, hangi ülkede çalıştığının bir önemi olmamakla beraber, çalışma şart ve koşulları Türk mevzuatına göre belirlenecektir.

İŞÇİLERİN SOSYAL GÜVENLİK HAKLARI NASIL BELİRLENİR?

Yurtdışında çalışan işçilerin sosyal güvenlik durumları ülkemiz ile ilgili ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığına göre ikiye ayrılmaktadır.

Ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde işveren tarafından çalışmak için götürülen işçiler hakkında 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi doğrultusunda kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaktadır. Bu işçiler geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik ödeneği, emzirme ödeneği gibi var olan haklardan yararlanabileceklerdir.

Yurt dışına çalıştırma amaçlı işçi götüren işverenin ödeyeceği sigorta primi ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın üst sınırı 2014 yılından itibaren asgari ücretin 3 katı olarak belirtilmiştir.

İŞÇİ VE İŞVEREN ARASINDA TÜRK HUKUKU MU GEÇERLİ, ÇALIŞTIKLARI ÜLKENİN HUKUKU MU ?

Türk işçi hangi ülkede çalışırsa çalışsın, Türk işveren ile arasındaki uyuşmazlıkların tamamının çözümünde Türk hukukuna tabidir. İşçi ve işveren arasında her daim Türk mevzuatı uygulanacaktır.

 

İŞÇİLERİN KARŞILAŞTIĞI MAĞDURİYETLER NELERDİR?

Yurt dışına çalışmaya götürülen işçilerin yaşadıkları problemlerin başında kıdem tazminatı sorunu yer almaktadır. İşverenlerin bir kısmı işçilerle süreli sözleşme yaptıkları için sözleşme süresinin sonunda işçilerin kıdem tazminatı haklarının olmadığını savunup bu tazminatı işçilere ödememektedir.

İşverenin söz konusu bu tutumu kanuna uygun değildir. İş Kanunu’nda belirtildiği gibi sözleşmede asıl olan taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinin belirsiz süreli oluşudur. Yargıtay’ın konu hakkındaki görüşü de bu yönde olmakla beraber, işçi 1 yıldan fazla çalışmışsa ve kendinden kaynaklanmayan sebeplerle iş sözleşmesi sona ermişse işverenden kıdem tazminatı alabilecektir.

YURT DIŞINDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN FAZLA MESAİ ALACAĞI SORUNU

Yurt dışında çalışan işçilerin yaşadığı mağduriyetlerden biri de fazla mesai durumudur. Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatlama yükümlülüğü altındadır.

İşçinin ispat yolunda kullanabileceği temel delil işçinin imzasını taşıyan bordrodur. İmzalı bordro sahteliği ispatlanıncaya kadar kesin delildir. İspat niteliği taşıyan diğer delliler ise; şantiye ve iş yeri kayıtları, iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmalarıdır.

Yazılı belgelerle ispatlanamadığı durumlarda tarafların dinletebilecekleri tanık beyanları ile de fazla mesai alacağının ödenmesi sonucuna gidilebilir.

 

YURT DIŞINDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI HAKLARI

Bu konuda işçinin hakları ülkemizde olduğu gibi aynen geçerlidir ve gerekli şartlar oluştuğu takdirde kıdem ve ihbar tazminatı isteme hakkına sahiptir. İşçinin işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatları ödenmediği durumlarda işçi Tükiye’ye döndüğünde söz konusu işveren firmaya karşı kıdem ve ihbar tazminatı alacağı için dava açabilir.

Nitekim, kıdem ve ihbar tazminatı konusunda bazı yargıtay kararları da mevcuttur;

YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2012/11520 K. 2012/19335 T. 4.6.2012 ve benzer yönde YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2012/11518 K. 2012/19333 T. 4.6.2012 kararına göre “..davacının davalı şirket tarafından yurt dışı işyerine çalıştırılmak üzere gönderildiği, yurt dışı işyerinde davalının organik bağ içinde olduğu ve o yer mevzuatına göre kurulan şirket tarafından çalıştırıldığı anlaşıldığından, iş sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile davalının kıdem ve ihbar tazminatından sorumluluğuna karar verilmesi isabetli bulunmuştur.”

İŞÇİ, ALACAKLARINI DÖVİZ ÜZERİNDEN İSTEYEBİLİR Mİ?

İşçi yurt dışında çalıştığı zaman diliminde maaşını TL yerine döviz üzerinden aldıysa işverene karşı açacağı tazminat davasında da alacaklarını döviz üzerinden talep edebilecektir.

İŞÇİLER SÖZLEŞME YAPARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ ?

İşçilerin işveren tarafından mağdur edilme olasılığını olabildiğince azaltmak için dikkat etmesi ve öğrenmesi gereken bazı hususlar vardır. Belirteceğimiz bu hususları hem işverene hem de İŞKUR’a sorup öğrenebilirler;

İşveren firmanın Türk firması olma durumunda Ticaret sicil gazetesinde yayımlanmış şirket bilgileri, işveren firmanın kuruluşuna dair resmi onaylı belgesi ve firmanın işçilerin sosyal güvenliğini sağladığına dair herhangi bir belgesi olup olmadığı gibi soruların sorulup öğrenilmesi işçilerin lehine olacaktır.

iskur tarafindan yurdisina gonderilen isci sayilariİŞVERENLERİN GENEL YÜKÜMLÜLÜKLERİ NELERDİR?

Kendi işleri için İŞKUR, özel istihdam büroları veya doğrudan temin aracılığıyla yurt dışına işçi götüren işverenin, işçilerle arasında İŞKUR tarafından hazırlanan hizmet akdini imzalaması ve bu kuruma onaylatması zorunludur. Hizmet akdinin bir örneği işverende, bi örneği işçide, bir örneği de İŞKUR’da bulunacaktır. Bu süreci olması gerektiği gibi yerine getirmek işverenin yükümlülüğüdür. Aksi durumlarda ise yüksek miktarlarda idari para cezası yaptırımı mevcuttur.

İŞ KAZALARINDA İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ NEDİR?

İşveren, işçiyi koruma ve gözetme borcu kapsamında çalıştırdığı işçisinin hayatını, sağlığını maddi ve manevi bütün haklarını ve kişiliğini korumakla görevlidir. İşveren yurtdışına çalışma amacıyla götürdüğü işçisinin maruz kaldığı her türlü iş kazasında ve meslek hastalığında 5510 sayılı Kanuna doğrultusunda işçisine geçici iş göremezlik ödeneğini ödeme yükümlülüğü altındadır. Aksi takdirde hem SGK hem de işçinin uğrayacağı bütün zararlardan ötürü sorumlu tutulacaktır. İşverenin kusurlu olduğu, gereken tedbirleri almadığı durumlarda ise işçi, işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.

 

 

 

 

 

 

 

Kaynakça

Benzer yazılar :

Meslek Lisesi Öğrencisi Staj Yaparken Ölür/Sakat Kalırsa İş Kazası Sayılır Mı?

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda "Öğrenci"; işletmelerde, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında örgün eğitim görenler şeklinde tanımlanmıştır. "İşletmelerde Mesleki Eğitim",...

Trafik Kazalarında Sigorta Tahkim Komisyonuna Başvuru Şekli ve Şartları

Sigortacılık Kanun’un 30. Maddesinde düzenlenmiş olan “TAHKİM” başlığı altında, sigortadan tahsil edilecek alacak kalemleri ile ilgili olarak adli yargıya ek...

İş Sağlığı Ve Güvenliği Önlemlerinin Alınmaması Halinde İşçinin Çalışmaktan Kaçınma Ve Haklı Nedenle Fesih Hakkı

İşverenin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma zorunluluğu, işverenin gözetim yükümlülüğünden kaynaklanır. Başka bir anlatımla, işveren, işçinin kişilik hakları...

Kişinin Ölümü Halinde Bankadaki Paraları Üzerinde Mirasçıların Hakları

Şahısların ölümü ile birlikte miras yönünden pek çok sorun ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlardan biri de müteveffanın banka hesaplarında bulunan paranın...