Boşanmada Kredi İle Alınan Malın Paylaşımı

Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır. İki eşten biri gerek araç için gerekse konut için kredi çekebilmekte ya da çekilen krediye kefil olabilmektedir. Edinilen malın bedelinin tamamı çekilen kredi ile karşılanmış olabileceği gibi bir kısmı çekilen krediyle, bir kısmı ise çeşitli kaynaklardan karşılanmış olabilir. Şayet edinilen ev ya da araç sadece çekilen krediyle alınmış ve kredi borcunun tamamı da edinilmiş mallardan karşılanmış ise satın alınan ev ya da araç edinilmiş mal kabul edilmelidir. Çünkü bir karşılık verilerek edinilen bir maldır. Söz konusu ev ya da araç hangi eş tarafından satın alınmışsa, o eşin edinilmiş mal grubuna dahildir.

 

Krediyle alınan araçlar için mal rejiminin sona erdiği ve boşanma dava tarihinden önce edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde ödenen taksitler, edinilmiş maldan karşılanmışsa bunlar üzerinde diğer eşin katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Fakat burada eşlerin evlilik tarihinin Türk Medeni Kanununun değişmiş olduğu 2002 tarihinden önce mi yoksa sonra mı olduğuna önemlidir. Zira edinilmiş mallara katılma rejimi mi yoksa mal ortaklığı rejimi mi eşlerce benimsenmiş olması sonucu farklılaştırmaktadır. Aynı zamanda taraflar aralarında mal rejimi sözleşmesi de yapmış olabilirler. Bu halde seçilen mal rejimine göre de alacak hakları değişkenlik göstermektedir. Örneğin; Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Kanun'un 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihte satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmişse mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime dair hükümler uygulanır (TMK 179.m).

 

Dolasıyla eşler evlilik sürecinde krediyle araç almış ise evlilik tarihinin 2002 yılından sonra olması veya tarafların edinilmiş mal rejimini benimsemesi durumunda araç edinilmiş mal kabul edilecek ve boşanmayla birlikte tasfiyeye konu kredili araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarih dikkate alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş olsa bile mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime tabi tutulacaktır. Buna ilişkin Yargıtay kararı ise şöyledir;

 

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/23324

K. 2016/5317

T. 23.3.2016

DAVA : … ile … aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair … 14. Aile Mahkemesi'nden verilen … sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı … vekili evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına kayıtlı araç ve taşınmaz yönünden edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ile alacağın davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı … vekili, davacının katkısının bulunmadığını, kişisel malı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüyle 108.225,65 TL alacağın 1.1.2014 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-)Davalı vekilinin araç yönünden temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı istemine ilişkindir.

Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara dair borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.

Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. -//-

Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.

Somut olaya gelince; eşler, 19.8.1999 tarihinde evlenmiş, 13.8.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne dair hükmün, 3.5.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Kanun'un 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 2.4.2008 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime dair hükümler uygulanır (TMK 179.m).

Toplanan delillerden alacak talebine konu edilen aracın alımında davalının kişisel malı olan eski aracının satımından gelen bir miktar para ile davalı adına bankadan taşıt kredisinin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davacı lehine hükmedilen katılma alacağının hesaplanmasında alınan bu aracın saptanan değerinden, davalının önceki aracının satımından gelen 11.725,00 TL'lik paranın düşümü yapılarak davalı lehine denkleştirme yapılmış; ancak 19.9.2009 tarihinde erken ödeme ile kapatıldığı anlaşılan davalı tarafından bu aracın alımında kullanılan T.İş Bankasından çekilen taşıt kredisi hesaplamada gözetilmemiştir. Taşıt kredisinin mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinden sonraya sarkan bölümleri edinilmiş mal niteliğindeki taşıtın borcu olarak davalı lehine denkleştirmeye tabi tutulması, bu amaçla yukarda açıklanan Dairemiz ilke ve uygulamalarına göre hesap yapılması için gerekirkse ek rapor veya hesap bilirkişisi raporu alınması ve gerçekleşecek sonucuna göre hesap bilirkişisi raporu esas alınarak fazla alacağa hükmedilmesi hatalı olmuş; hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

3-)Davalı vekilinin faiz yönünden temyiz itirazlarına gelince;

Mahkemece katılma alacağına 1.1.2014 tarihinden geçerli olarak yasal faiz yürütülmüş ise de; talep edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına dair olduğu ve bu tür davalarda, TMK'nun 239/son maddesi uyarınca karar tarihi olan 27.5.2014 tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekirken; faizin 1.1.2014 tarihinden başlatılması da hatalı olmuştur.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda (2) ve (3) numaralı bentte gösterilen sebeplerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarda (1). bentte gösterilen sebeple reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.874,20 TL peşin harcın istenmesi halinde davalıya iadesine 23.3.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

KAYNAKÇA

1-)http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=8hd-2014-23324.htm&kw=ara%C3%A7+kredisi+bo%C5%9Fanma#fm

2-) Mal Rejimleri ve Tasfiyesi, Yusuf Uluç (8. Hukuk Dairesi Başkanı), Yetkin Yayınları, Ankara 2014.

Benzer yazılar :

Boşanma Halinde Çocuğun Annesinin Soyadını Taşımasının Hukuki Şartları

Evlilikte Aile Soyadı Kavramı Türk Medeni Kanununun soyadıyla ilgili hükümleri, kadının evlenmekle birlikte kocasının soyadını alacağını öngörmektedir. Bu durumun yasal...

İş Sağlığı Ve Güvenliği Önlemlerinin Alınmaması Halinde İşçinin Çalışmaktan Kaçınma Ve Haklı Nedenle Fesih Hakkı

İşverenin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma zorunluluğu, işverenin gözetim yükümlülüğünden kaynaklanır. Başka bir anlatımla, işveren, işçinin kişilik hakları...

Trafik Kazalarında Sigorta Tahkim Komisyonuna Başvuru Şekli ve Şartları

Sigortacılık Kanun’un 30. Maddesinde düzenlenmiş olan “TAHKİM” başlığı altında, sigortadan tahsil edilecek alacak kalemleri ile ilgili olarak adli yargıya ek...

Sağ Kalan Eşin Miras Hakkını Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Ve Katılma Alacağı Etkiler

Edinilmiş mallara katılma rejiminin nasıl sona ereceği Türk Medeni Kanunu (TMK) 225. Maddesinde düzenlenmiştir.  TMK 225/1’e göre: “ Mal rejimi,...