Eşler arasında görülmekte olan bir boşanma davasının temel sonuçlarından biri de (müşterek çocuğun varlığı halinde) velayet hakkının taraflardan hangisine verileceği hususudur. Müşterek çocuğun varlığı halinde, taraflar çocuklarının geçici veya daimi suretle yanlarında kalmasını sağlayabilmek ve diğer eşi bu haktan mahrum bırakmak adına yerel mahkemeden boşanma davası ile birlikte velayet talebinde de bulunmaktadır. Bu gibi durularda yerel mahkemelerce çocuğun velayetinin yargılama aşamasında geçici, yargılama sonrasında ise kalıcı olarak kime ait olacağı düzenlenmekte ve bu düzenleme esnasına belirli hususlar göz önünde bulundurulmaktadır.
Velayet hakkının tesisinde asıl olan müşterek çocuğun üstün yararıdır. Taraflar bu yararın korunmasını ve devamlılığını sağlamak adına, karşı tarafa karşı velayet istemini süresiz bir biçimde yöneltebilmektedir. Elbette ki bu sınırsız (süresiz) talep hakkı müşterek çocuğun reşit olmasına kadarki süre ile sınırlıdır. Öyle ki müşterek çocuk, reşit olduktan sonra anne veya babasından hangisi ile kalmak istediğine kendisi karar verebilecektir.
Yerel mahkeme, bu süreye kadarki dönemde, velayetin anneye veya babaya bırakılmasına karar verirken, tarafların dayandıkları boşanma sebeplerini, tarafların kişilik yapılarını, çocuğun yaşını, özelliklerini ve ihtiyaçlarını, tarafların sosyal ekonomik ve psikolojik durumlarını, çocuğa karşı davranışlarını da dikkate alarak bir düzenleme yapacaktır. Çocuğun velayet hakkının tesisi aşamasında, Yargıtay kararları gereğince, çocuğun taraflardan hangisi ile kalmak istediği yönündeki tercihi de önem arz etmektedir. Bu sebeple çocuğun mahkemece bizzat dinlenmesi ve bu doğrultuda görüşünün alınması gerekmektedir.
Elbette ki çocuğun görüşünün alınabilmesi ve dinlenebilmesi çocuğun kendini ifade ve idrak çağına gelmiş olması ile mümkündür. Bunun için çocuğun en az 6-7 yaşlarında olması ve idrak etme kabiliyetinin gelişmiş olması gerekmektedir. Bu şartları sağlayan çocuğa mahkemece bizzat velayet ile ilgili tercihi sorulmalı ve kimle kalmak istediği öğrenilmelidir. Neticesinde diğer deliller de göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapılmalı ve velayet hakkı hususunda bir karar verilmelidir.
Konuya ilişkin Yargıtay kararı şu şekildedir.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/17725 K. 2016/13929 T. 20.10.2016
• BOŞANMA ( Velayetin Anneye Verildiği/Müşterek Çocuklardan Birinin Babasının Yanında Bulunduğu – Aile Mahkemesi Bünyesinde Bulunan Psikolog Pedagog ve Sosyal Çalışmacıdan Oluşan Uzmanların Müşterek Çocuk ve Babanın Birlikte Yaşadığı Ortamda da İnceleme Yapacağı/Müşterek Çocuğun İdrak Çağına Geldiği/Mahkemece Bizzat Dinleneceği/Ebeveynlerinden Hangisi Yanında Kalmasının Çocukların Menfaatine Olacağı Tespit Edilerek Velayet Konusunda Bir Karar Verilmesi Gerektiği )
• VELAYETİN DÜZENLENMESİ (Çocukların Üstün Yararının Aslolması/Tarafların Barınma Gelir Sosyal ve Psikolojik Durumlarına Göre Çocukların Sağlıklı Gelişimi İçin Velayeti Üstlenmeye Engel Durumlarının Bulunup Bulunmadığının Araştırılacağı – Müşterek Çocuğun İdrak Çağına Geldiği/Tercihi Sorulmak Suretiyle Çocuğun Mahkemece Bizzat Dinleneceği/Ebeveynlerinden Hangisi Yanında Kalmasının Çocukların Menfaatine Olacağı Tespit Edilerek Velayet Konusunda Bir Karar Verilmesi Gerektiği)
• UZMAN RAPORU (Velayetin Düzenlemesi – Psikolog Pedagog ve Sosyal Çalışmacı Niteliğindeki Uzmanlardan Müşterek Çocuğun Anne ve Baba Yanındaki Barınma ve Yaşama Koşullarını da Değerlendirir İçerikte Sosyal İnceleme Raporu İstenmesi Gerektiği)
• PSİKOLOG PEDAGOG VE SOSYAL ÇALIŞMACI RAPORU (Niteliğindeki Uzman veya Uzmanlardan Müşterek Çocuğun Anne ve Baba Yanındaki Barınma ve Yaşama Koşullarını da Değerlendirir İçerikte Sosyal İnceleme Raporu İstenmesi Gerektiği – Velayet Düzenlemesi)
• ÇOCUĞUN TERCİHİ (Velayetin Anneye Verildiği/Müşterek Çocuklardan Biri Babasının Yanında Bulunduğu – Müşterek Çocuğun İdrak Çağına Geldiği/Çocuğun Mahkemece Bizzat Dinleneceği – Ebeveynlerinden Hangisi Yanında Kalmasının Çocukların Menfaatine Olacağı Tespit Edilerek Velayet Konusunda Bir Karar Verilmesi Gerektiği)
4721/m. 182
4787/m. 5
ÖZET : Mahkemece müşterek çocukların velayetleri anneye verilmiştir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocukların üstün yararıdır. Müşterek çocuklardan biri babasının yanında bulunmaktadır. Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, müşterek çocuk ve babanın birlikte yaşadığı ortamda da inceleme yapılmak suretiyle rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel durumlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, müşterek çocuğun idrak çağına geldiği anlaşılmakla olası sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayeti ile ilgili tercihi sorulmak suretiyle mahkemece bizzat dinlenmesi ve diğer deliller de gözönüne alınarak ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının müşterek çocukların menfaatine olacağının tespit edilmesi ve velayet konusunda bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, hükmolunan tazminatlar ve nafaka miktarları ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
- Mahkemece müşterek 2006 ve 2010 doğumlu çocukların velayetleri anneye verilmiştir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocukların üstün yararıdır. Müşterek çocuk babasının yanında bulunmaktadır. Buna göre 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, müşterek çocuk ve babanın birlikte yaşadığı ortamda da inceleme yapılmak suretiyle rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocukların sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel durumlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, müşterek çocuğun idrak çağına geldiği anlaşılmakla olası sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayeti ile ilgili tercihi sorulmak suretiyle mahkemece bizzat dinlenmesi ve diğer deliller de gözönüne alınarak ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının müşterek çocukların menfaatine olacağının tespit edilmesi ve velayet konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.